Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek'in şikayetiyle başlayan dava süreci, gazeteci Barış Terkoğlu'nun yazılarının yargı tarafından nasıl yorumlandığını gözler önüne serdi. Terkoğlu'nun ceza almasının ardından, basın mensuplarının yargı karşısındaki durumu ve ifade özgürlüğünün sınırları yeniden ele alınıyor...

Barış Terkoğlu neden hapis cezası aldı?

Gazeteci Barış Terkoğlu, Odatv internet sitesinde ve Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımlanan yazıları sebebiyle hapis cezasına çarptırıldı. Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek'in şikayeti üzerine açılan dava, 'terörle mücadele görev almış kişileri hedef göstermek' suçlamasıyla yürütüldü ve sonuç olarak Terkoğlu 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Savcının sunduğu esasa ilişkin mütalaada Terkoğlu'nun 'terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek' suçundan cezalandırılması talep edildi. Ancak Terkoğlu, savunmasında hakimler, savcılar ve polislerin de eleştirilebilecek kişiler olduğunu belirterek, yazdığı yazıların yargı eleştirisi olduğunu vurguladı. Savunmasında, eleştiri ile hedef göstermenin farklı kavramlar olduğunu ve yargı mensuplarının ayrıcalıklı bir koruma zırhına sahip olmamaları gerektiğini dile getirdi.

Davanın devamında Terkoğlu'nun avukatları, müvekkilinin cezai sorumluluğunun bulunmadığını belirtti ve Odatv'de yayımlanan haberin Anka Haber Ajansı'ndan alındığını öne sürdü. Avukatlar, hakim ve savcıları eleştirmenin onları alelade bir memura dönüştürmeyeceğini ve suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığını savunarak beraat talep etti.

Ancak mahkeme, Terkoğlu'nun 'terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme' suçunu işlediği kanaatine vararak gazeteciyi 2 yıl hapis cezasına mahkum etti. Kararın ardından Terkoğlu, hedef gösterilmediğini, kamuoyunun bilgilendirildiğini ve eleştiri özgürlüğü hakkını kullandığını ifade ederek Anayasal hakkının gözetilmesini talep etti.

Kaynak: Haber Merkezi