Türk resim sanatının önemli isimlerinden İbrahim Balaban'ın ardında bıraktığı izler, sanat dünyasında derin bir etki yaratmıştır. 1921 yılında Bursa'da doğan Balaban, yaşamının çeşitli evrelerinde hem ressam hem de yazar kimliğiyle öne çıkmıştır. Toplumsal gerçekçi temalara odaklanan eserleriyle tanınan Balaban, sanatındaki özgün bakış açısı ve Anadolu kültürünün derinliklerine inen çalışmalarıyla bilinir. Peki, İbrahim Balaban kimdir, İbrahim Balaban neden öldü, İbrahim Balaban eserleri? İşte tüm detaylar...

İbrahim Balaban kimdir?

İbrahim Balaban (1921, Bursa - 9 Haziran 2019; Güngören, İstanbul), Türk ressam ve yazardır. 1921'de Bursa - Seçköy, Osmangazi'de doğdu. Genç yaşta hint keneviri yetiştirmek suçundan cezaevine girdi. Cezaevinde resim yapmaya başlayarak yeteneğini geliştirdi. Nâzım Hikmet ile tanışması, sanat hayatında dönüm noktası oldu. 1950'de çıkan af yasası ile serbest kaldı.

Balaban, resimlerinde kırsal yaşamı ve Anadolu'nun kültürel unsurlarını işledi. 1953'te İstanbul'da ilk kişisel sergisini açtı. 1959'da "Yeni Dal Grubu"nu kurarak resim yapmaya devam etti. Grup üyeleri, 1961'de açtıkları sergi nedeniyle tutuklandı, ancak sonra beraat ettiler.

Almanya ve Hollanda'da sergiler açan Balaban, "Kaldırımlarda Dolaşanlar", "Göç", "üretenlerin Suretleri", "Çocukların Sevinci", "Anadolu Kadınları" gibi resim dizileri gerçekleştirdi. Anı-roman ve denemeler de yazan sanatçı, Nâzım Hikmet'li günlerini anlattığı "Şair Baba ve Damdakiler" (1968) kitabıyla tanındı.

İbrahim Balaban neden öldü?

Sanatçı, 9 Haziran 2019'da 98 yaşında İstanbul'da vefat etti. Cenazesi, Şişli Camii'nde kılınan namazın ardından memleketi Bursa'ya gönderilerek Osmangazi ilçesine bağlı Seçköy'de defnedildi.

İbrahim Balaban eserleri?

İbrahim Balaban, resim sanatında "Konu bir özdür, her öz kendi kabuğunu yapar" ilkesiyle tanınan bir sanatçıdır. Eserleri genellikle Anadolu insanının yaşamından, halk efsanelerinden ve toplumsal gerçekçi temalardan beslenir. Sanat hayatını Dağınık, Nakışsı, Ağır Aksak, Oyuncaksı, Tutsak, Özgürlük gibi dönemlere ayıran Balaban, köy yaşamının yoksulluğundan kente göçe, demokrasi mücadelesinden Anadolu Erenleri ve Bereket Anaları'na kadar geniş bir yelpazede konuları resmetmiştir.

Eserleri, Anadolu'nun kültürel unsurlarına, halkın yaşamına, kahramanlarına, mitolojisine ve söylencelerine odaklanır. Hapiste Nâzım Hikmet ile tanışması, sanatında önemli bir dönemeç olmuş ve onun destek ve ilgisiyle resim yeteneği gelişmiştir.

İbrahim Balaban'ın kitapları arasında "Balaban" (1962), "İz" (1965), "Şair Baba ve Damdakiler" (Anı-Roman, 1968), "İzdüşümü" (1969), "Dağda Duruşma" (Roman, 1990), "Kalıba Sığmayanlar" (Roman, 1997), "Nazım Hikmet Ve Biz" (1998), "Avrupa'da Dolaşanlar" (Gezi Notları, 1999), "Tahliyeci Yusuf" (Hikayeler, 2000), "Tek Bıyık" (Hikayeler, 2002), "Nazım Hikmet'le Yedi Yıl" (2003) gibi eserler bulunmaktadır.

Ayrıca, sanatçının resimleriyle ilgili olarak "Balaban-Yaşantının İzdüşümü" (Zafer E. Bilgin, 2008) ve "Balaban-Bir Ressam Yunus Emre" (Hasan Nazım Balaban ve Zafer E. Bilgin, 2009) gibi kitaplar da yayımlanmıştır. İbrahim Balaban, resimleri ve yazılarıyla Türk sanatına önemli katkılarda bulunmuş, toplumsal sorunları eserlerinde işleyerek izleyicilerine derin düşünce ve duygular yaşatmış bir sanatçı olarak anılmaktadır.

Kaynak: HABER MERKEZİ