Tarihin en çarpıcı dönüm noktalarından biri olan İsrail Devleti'nin doğuşu, birçok tartışma ve heyecanı beraberinde getirdi. Kimi için umut dolu bir başlangıç, kimi için ise derin bir trajediye işaret eden bu olay, yıllardır süren sürgünün sona erişini simgeliyor. Ancak, bu tarihi anın arkasındaki hikaye, sadece bir ulusun doğuşunu değil, aynı zamanda bölgesel ve uluslararası ilişkilerin karmaşıklığını da gün yüzüne çıkarıyor.

İsrail Devleti'ni kim kurdu?

14 Mayıs 1948 tarihinde, David Ben-Gurion liderliğindeki Yahudi Millî Konseyi, tarihin akışını değiştiren bir adım attı: İsrail Devleti'nin kuruluşunu ilan etti. Tel Aviv'de gerçekleşen bu tarihi an, binlerce yıllık sürgünün sona erişini simgeliyordu. Ancak, İsrail'in doğuşu sadece bir ulusun yeni bir devlet kurması değil, aynı zamanda bölgesel ve uluslararası ilişkilerin de yeni bir dönemine işaret ediyordu. Kuzeyde Lübnan, kuzeydoğuda Suriye, doğuda Ürdün, güneybatıda Mısır ve hem batı hem de doğuda Filistin toprakları olan Gazze Şeridi ve Batı Şeria ile çevrili olan bu yeni devlet, bölgedeki jeopolitik denklemleri tamamen değiştirmişti. Bu kararın yankıları, Orta Doğu'nun siyasi manzarasını dönüştürmekte, onlarca yıllık bir çatışma ve mücadele döneminin başlangıcını işaret etmekteydi.

İsrail'in kuruluş tarihi ne zaman?

Tarihin sayfalarında derin izler bırakan bir olayın aydınlığına ulaşmak için geriye dönüyoruz. İsrail'in doğuşu, 14 Mayıs 1948'de gerçekleşti. Bu tarih, Yahudi halkının binlerce yıllık sürgününü sona erdiren ve kendi topraklarında yeniden var oluşunun ilan edildiği kritik bir dönemeç olarak kaydedildi. Tel Aviv'de, David Ben-Gurion'un önderliğinde toplanan Yahudi Millî Konseyi, tarihi bir adım atarak İsrail Devleti'nin kuruluşunu resmen duyurdu. Ancak, bu karar sadece bir ulusun doğuşunu değil, aynı zamanda Orta Doğu'nun siyasi dengelerini alt üst eden bir dönemin başlangıcını da işaret ediyordu. İsrail'in kuruluşu, bölgede derin etkiler bırakacak bir dizi çatışma ve mücadele döneminin fitilini ateşledi.

Kaynak: HABER MERKEZİ