Kürt sorununun derinliklerine daldığımızda, Musa Anter'in adı sıklıkla karşımıza çıkar. Ancak, kimileri için sadece bir isim değil, bir mücadele örneği ve hatta bir sembol haline gelmiştir. Musa Anter'in kim olduğu, ne zaman ve neden hayatını kaybettiği merak edilen detaylar arasındadır. İşte, bu önemli figürün yaşamı ve ölümüne dair tüm detaylar...

Musa Anter kimdir?

Diyarbakır'ın kıyılarında, Kürt bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Musa Anter, 1920 yılında Nusaybin'in Eskimağara köyünde hayata gözlerini açtı. Annesi Fesla Hanım, Türkiye'de ilk kadın muhtarlar arasındaydı. Gençliğinde eğitimine önem veren Anter, Mardin'de ilkokulu tamamladıktan sonra ortaokul ve lise eğitimini Adana'da aldı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu.

Anter'in hayatı, sadece edebiyat ve gazetecilikle sınırlı değildi. İlk gözaltına alınması, öğrencilik yıllarında Dersim İsyanı sırasında olmuştu. Ardından, Canip Yıldırım ve Yusuf Azizoğlu ile birlikte İleri Yurt gazetesini çıkardı. Ancak, 1959'da yayımladığı Kürtçe şiiri "Qimil / Kımıl" nedeniyle 49’lar Davası'nda idamla yargılandı ve 27 Mayıs Darbesi'nde aftan yararlanarak serbest kaldı.

Ancak bu sadece başlangıçtı. Anter, 1963'te tekrar cezaevine girdi ve yaşamı boyunca toplam 11,5 yıl hapis cezası yattı. Hapishanedeyken bile yazmaktan ve düşüncelerini ifade etmekten vazgeçmedi. Devrimci Doğu Kültür Ocakları, Halkın Emek Partisi gibi kuruluşların yanı sıra, İstanbul Kürt Enstitüsü'nün de kurucuları arasındaydı.

Ancak Musa Anter'in mücadelesi sadece kelimelerle sınırlı kalmadı. 20 Eylül 1992'de, Diyarbakır'ın Seyrantepe mahallesinde silahlı saldırıya uğradı. Sol bacağına iki, kalbi ve kafasına birer kurşun sıkılarak vuruldu ve hayatını kaybetti. Bu saldırıda yanında bulunan gazeteci ve yazar Orhan Miroğlu da yaralandı. Eski bir JİTEM çalışanı olan Abdülkadir Aygan, Anter'in JİTEM için öldürüldüğünü iddia etti. Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz'ın isteği üzerine hazırlanan Susurluk Raporu'nda, Anter cinayetinin Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından planlanıp uygulandığı belirtildi.

Musa Anter'in ölümü, sadece bir bireyin hayatının sona ermesi değil, bir mücadelenin de sembolik bir noktası oldu. Ancak, onun fikirleri ve mirası hala yaşamaktadır. Hatıraları, eserleri ve mücadelesi, Kürt hareketinin ve Türkiye'nin tarihinde önemli bir yer işgal etmeye devam ediyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ