Türkiye'nin tanınmış akademisyenlerinden Prof. Dr. Güven Önal'ın beklenmedik ölümü, geniş kitleler tarafından merakla karşılandı. Ölüm nedeni ve Önal'ın kimliği hakkında yoğun spekülasyonlar yapılırken, insanlar detayları öğrenmek için çabalıyorlar. Güven Önal'ın ani ve gizemli ölümü, kamuoyunda derin bir merak uyandırdı ve detayların açıklığa kavuşması bekleniyor.
Prof. Dr. Güven Önal neden öldü ve kimdir?
Türkiye'nin madencilik sektöründeki önde gelen isimlerinden biri olan Prof. Dr. Güven Önal, Ciner Grubu bünyesinde uzun yıllar yönetim kurulu üyeliği yapmış bir duayen olarak tanınıyordu. Ancak üzücü bir şekilde, 2024 yılının başlarında vefat etti. Önal'ın vefat haberi, sektörde ve akademik çevrelerde büyük bir üzüntüyle karşılandı.
Önal için düzenlenen ilk tören, öğretim üyeliğini yaptığı İstanbul Teknik Üniversitesi'nde gerçekleşti. Törene, İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ve birçok akademisyen ile öğrenci katıldı. Tören sırasında Önal'ın oğlu, babasının Türkiye madenciliğinin gelişimindeki önemli katkılarını vurgulayarak, bilimsel ve teknik tutkusunun genç nesillere ilham kaynağı olacağını belirtti.
Prof. Dr. Güven Önal'ın cenazesi, Levent Afet Yolal Camii'nde kılınan öğle namazının ardından Çengelköy Mezarlığı'nda toprağa verildi. Bu anlamlı törenle birlikte, Türkiye'nin madencilik sektöründeki önemli bir figürü son yolculuğuna uğurlandı.
Güven Önal, lisans eğitimini İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi'nde tamamladıktan sonra, akademik kariyerine aynı üniversitede devam etmiş ve 1970 yılında doktorasını tamamlamıştı. Ulusal ve uluslararası alanda birçok başarıya imza atan Önal, 36'dan fazla eser vermiş ve 200'den fazla teknolojik araştırma ve çalışmada bulunmuştu. Ayrıca, endüstriyel faaliyetlerde de önemli roller üstlenmiş ve birçok uluslararası akademik kuruluşta görev almıştı.
Prof. Dr. Güven Önal, sadece akademik alanda değil, aynı zamanda Ciner Grubu şirketlerinde uzun yıllar yönetim kurulu üyeliği yapmış ve Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı'nın başkanlığını üstlenmiş önemli bir liderdi. Türkiye'nin madencilik sektöründeki boşluğu, onun gibi deneyimli ve öncü bir ismin ardından büyük bir duyguyla hissedilecektir.
