Nesiller boyu insanların bir araya gelmesini sağlayan On Bir Ayın Sultanı Ramazan, günümüzde eskiye nazaran sönük geçiyor. İçerisinde dini ibadetlerin yanı sıra kültürel izler de taşıyan Ramazan-ı Şerif’in eski haline özlem her yıl artarak devam ediyor. Cami Mahyaları şehirlerin görüntüsünü değiştirirken, Teravih Namazları ise, halkın birlik ve beraberlik duygusunu harmanlıyor. Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Türk Dünyası Edebiyatları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Temizkan, Ramazan Ayı temalı edebi eserler ile ilgili bilgi verdi.  

“Geleneklerimiz yavaş yavaş ortadan kalkıyor”

Ramazan Ayı’nın eskiye nazaran daha sönük karşılandığını söyleyen Prof. Dr. Temizkan, “Ramazan ayını ruhuna yaraşır bir şekilde yaşamak, saygı duyulması gereken bir tercihtir. Bu aya saygı duymak, gelenek haline gelmiş bir davranış şeklidir. Müslüman olmayan vatandaşların eskiden Ramazan’a duydukları saygı, günümüzde Müslüman olan insanlarımızda bile kalmamıştır. Kendisine duyulan saygının azaldığı Ramazan’ın eski canlılığını devam ettirmesi mümkün müdür? Haberleşme araçlarıyla yapılan kutlamalar, ziyaretlerin yerini almış durumda. Ziyaretlerle birlikte ziyaret adabı da yok oluyor. Büyüklerin ziyaretine küçük de olsa bir hediyeyle gidilmesi, büyüklerin gelen çocuklara hediye veya bayram harçlığı vermesi, el öpme ve ikram gibi gelenekler yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Bütün bunlar da Ramazan’ı ve bayramı canlı yapan geleneklerdir. Gelenekler de yok olunca, canlılık da yok olmaya yüz tutuyor” dedi.

“İyi insanlar iyi atlara binip gittiler”

Ramazan Ayı ile ilgili bir hikâye paylaşan Prof. Dr. Temizkan, “Bir hikâye vardır. Adamın biri bir köye misafir olmuş. Köy halkı, misafiri ağırlamak için, neredeyse birbiriyle kavga etmiş. Bir evde üç gün kalmış. Güzelce ağırlanmış. Giderken de kendisine çok iyi bir at hediye edilmiş. Uzun bir süre sonra, bu köye tekrar uğramış. Yüzüne bakan bile olmamış. Köyle karşılaştığı bir ihtiyarla yaşadıklarını anlatan adam, şimdiki durumun da sebebini sormuş. Yaşlı adam kendisine; ‘İyi insanlar iyi atlara binip gittiler’ diye cevap vermiş. Ramazan ve bayramları canlı kılan ritüeller ve gelenekler hayatımızdan bir bir çıktığı için de eski canlılığın yerini sönüklük almış durumda. Kısaca, değişen hayat tarzıyla birlikte Ramazanlar da değişiyor” diye konuştu.  

Muhabir: Özge Uğulu