Her geçen yıl 10 gün daha erken başlayan Ramazan ayının kış mevsimine denk gelmeye başlamasıyla havaların soğuk olması oruç tutacaklar için beslenmenin önemini artırıyor. Bu yıl mevsim geçişinde başlayan Ramazan’da oruç tutacakların bağışıklık sistemini de güçlü tutması gerekiyor.

Ispanak ve Portakal Tüketin

Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi, Uzman Diyetisyen Ecenur Özkul Erdoğan, Ramazan ayını daha rahat geçirmek ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için önemli önerilerde bulundu. Erdoğan, “Ramazan ayında büyük bir açlık süresinden bahsettiğimiz için zaten bağışıklığa karşı bir düşürücü etkisi olacak. Mevsim geçişlerinin etkisiyle de tabii ki bağışıklıkta düşüş bekliyoruz. Ama bunu beslenmeyle destekleyebiliriz. İftarda ve sahurda özellikle ıspanak, portakal gibi mevsim meyve ve sebzelerini mümkünse normalden daha fazla tüketin. Yanında mutlaka probiyotik içeren besinler alın. Bunlar bağışıklığınızı koruyacak ve güçlendirecektir” şeklinde konuştu.

Balık ve Baharatlar Bağışıklık Sistemini Destekliyor

Probiyotiklerin hem bağışıklık hem de bağırsaklar için önemine değinen Ecenur Özkul Erdoğan, “Bu süreçte yaşanabilecek ishal (diyare), kabızlık (konstibasyon) gibi durumlar için çok faydalı olacaktır. O yüzden mutlaka sofralarınızda yoğurt bulundurun. Omega 3 çok güzel bağışıklık destekleyicidir. Ramazan ayında çok fazla tercih edilmese de haftada 2 kere balık tüketmek bu konuda bize destek olacaktır. Baharatlar da destek alınabilir. Zencefil, zerdeçal her öğüne ve her yemeğe rahatlıkla eklenebilecek baharatlardır. Bağışıklık sisteminizi de çok güzel destekleyeceklerdir” dedi.

En Az 8-10 Bardak Su İçilmeli

İftar ve sahur arasında en az 8-10 bardak su tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Ecenur Özkul Erdoğan, “Beyaz ekmek geleneksel olarak çok tüketilse de şeker düşmelerine neden olduğu için tam tahıllı ürünleri tercih etmeliler. Normalde özellikle yağlı ve şekerli besinleri tükettiğimizden Ramazan ayında da ekstra böyle bir istek olabilir. Yaza doğru ilerlediğimizden oruç açma saatlerimiz de giderek uzayacak. Burada dikkat edeceğimiz şey; ani şekilde yemeye başlamak, ani şeker ve hipertansiyon yükselmesine neden olur. Bu nedenle oruç mutlaka su ile açılmalıdır. Sonrasında çorba ile devam edilir. Mümkünse 5 dakika ara verilsin ardından ana yemeğe geçilsin” şeklinde konuştu.

İftar Tabağınızın Yarısı Yeşilliklerden Oluşsun

İftar tabağının yarısının sebzeden, yeşilliklerden oluşturulması gerektiğinin altını çizen Ecenur Özkul Erdoğan, “Çok yağlı, çok tuzlu, çok şekerli yiyeceklerden de mümkün olduğunca uzak durmalıyız. Öncelikle bir hastalığınız var mı ona bakılmalıdır. Özellikle yaşlılarda çok büyük risk faktörü olan diyabet, şeker ve tansiyon hastalığınız var mı ona bakılmalıdır. Böyle bir durum varsa hekim önerisiyle oruç tutulması gerektiğinin altını çizmek gerekir” dedi.

Sahur Metabolizma Hızını Korumak İçin Önemli

Ecenur Özkul Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Gençler için zaten bir sağlık problemi olmayacağı için günlük alınan kaloriyi aldıkları sürece bir problem olmaz. Ekstra söyleyebileceğim bir şey var iftar ile sahur arasına ara öğün koysunlar, sahuru atlamasınlar. Böylece metabolizma hızı yavaşlamaz. Özellikle yaşlı bireylerde bu daha da önemlidir.

Kaynak: İHA