Titanik’e bileti olupta binmeyen Türk kim? Besim Ömer Akalın kimdir?

Tarih boyunca pek çok unutulmaz hikaye barındıran Titanik gemisi, her seferinde insanların merakını artırmayı başarıyor. Ancak, dikkat çeken bir gerçek var: Titanik’e bileti olup da binmeyen Türk kim? Bu sorunun cevabı, sıra dışı kişiliği ve kararlarıyla tanınan Besim Ömer Akalın'ın hayatında yatıyor. Akalın'ın bu ilginç tercihi ve hikayesi, merak uyandırıyor. Peki, kimdir Besim Ömer Akalın? Sorularınızın cevabı haberimizde!

08.04.2024 - 10:32 Yayınlanma

5 Dk Okunma Süresi

Yıllar geçse de hafızalardan silinmeyen bir soru: Titanik gemisiyle ilgili efsanevi hikayeler arasında yer alan, "Titanik’e bileti olupta binmeyen Türk kim?" sorusu, hala merak konusu olmaya devam ediyor. 1912 yılında yaşanan ve tarihin en büyük deniz felaketlerinden biri olarak kayıtlara geçen Titanik faciasında, Türkiye'den kaç kişinin bilet aldığı ve neden binmedikleri soruları ise araştırmacıları meşgul ediyor. Peki Titanik’e bileti olupta binmeyen Türk kim? Besim Ömer Akalın kimdir? detaylar haberimizde!

Titanik’e bileti olupta binmeyen Türk kim?

Titanik gemisinde 2223 yolcu bulunuyordu, ancak aslında gemide 2224 yolcu olması gerekiyordu. Bir bilet satın alınmıştı ama sahibi gemiye binemedi çünkü Avrupa seyahati sırasında kötü hava nedeniyle başladığı yolculuğu tamamlayamadı ve gemiyi kaçırdı. Bu yolcunun biletini alması gereken Türk doktor Besim Ömer Akalın'dı.

Besim Ömer Akalın kimdir?

Besim Ömer Akalın, Türk tıp profesörü, bilim insanı, sivil toplum örgütçüsü ve milletvekili olarak bilinir. Türkiye'de çağdaş doğum biliminin öncülerindendir. Ülkenin ilk doğum kliniğini açan ve doğum alanında ilk çağdaş kitabı yayınlayan kişidir. Ayrıca ebelik mesleğinin kurumsallaşmasına ve hemşirelik ile hasta bakıcılık mesleklerine büyük katkı sağlamıştır.

Besim Ömer Akalın, 1 Temmuz 1862'de Narda'da doğmuştur. Babası Nardalı Ömer Şevki Paşa, Sinop Mutasarrıflığı yapmıştır. Eğitimine Priştine'de başlayan Besim Ömer, daha sonra Kosova Mülkî Rüştiyesi'nde ve Kuleli Askerî Tıbbiye İdâdisi'nde eğitimini tamamlamıştır. Yüksek öğrenimini Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'de askerî öğrenci olarak başarıyla tamamlamış ve 1885'te mezun olmuştur.

Askerî hekim olarak görev yaptığı dönemde tifoya yakalandıktan sonra İstanbul'a dönen Besim Ömer, Mehmet Vahit Bey'in yanında öğretmen yardımcısı olarak çalışmıştır. Paris'e uzmanlık eğitimi için gönderilmiş ve burada Prof. Dr. Budin ve Prof. Dr. Pinard'ın asistanı olarak çalışmıştır. Paris'teki deneyimlerini "Doğum Tarihi" adlı kitapta toplamış ve Türkiye'de doğumla ilgili ilk çağdaş eserlerden birini yayınlamıştır.

Ülkeye döndükten sonra doğum kliniği açma talepleri II. Abdülhamit tarafından reddedilse de gizlice bir doğum kliniği açmayı başarmıştır. Bu klinik, ülkenin ilk doğum kliniği olarak hizmet vermiş ve Besim Ömer'in doğum bilimine katkıları büyük olmuştur. Ayrıca ebelik alanında ilk kitapları olan "Doğurduktan Sonra", "Ebe Hanımlara Öğütlerim" ve "Ebelik" adlı eserleriyle çağdaş ebeliğin kurucusu olarak kabul edilir.

Besim Ömer Akalın, hemşirelik alanındaki gelişmeleri izleyerek Türkiye'de kadınların meslek hayatına katılmasına destek vermiş ve kadın hastabakıcılar yetiştirilmesine öncülük etmiştir. Ayrıca pek çok sivil toplum kuruluşunun kurucularından veya başkanlarından biri olmuş ve toplum sağlığı, koruyucu hekimlik gibi konulara önem vermiştir. Çalışmalarıyla Türkiye'de tıbbi yayıncılığın başlamasına da öncülük etmiştir. Besim Ömer Akalın, 19 Mart 1940'ta Ankara'da vefat etmiştir.

Görevleri

1888 Mekteb-i Tıbbiye-i Şâhâne'de Fenni Kıbâle muallimi (Tıp fakültesinde bilimsel doğum profesörü)
1895 Ek görev olarak Ebeler Okulunda ebeler muallimi
1898 Ek görev olarak Seririyat-ı Viladiye muallimi (Doğum kliniği)
1910 Tıp Fakültesi Reisi (Dekan)
1912 Sıhhat Umum Müdürü
1914 Tıp Fakültesi Reisi
1915 Darülfünun Emini (Üniversite Rektörü-İlk rektör)
1935 V. Dönem Bilecik Milletvekili

Başarıları

Kitapları ve verdiği eğitimler ile modern ebeliğin kurumsallaşmasında büyük rol oynamıştır. Ebelere verdiği önem nedeni ile bir dönem "ebelerin ebesi" adı ile anıldı. Tıp Fakültesinde verdiği dersler ile binlerce doktorun yetişmesinde katkısı oldu.
Sürekli yayınladığı "Nevsâl-i Âfiyet" yıllıkları ile tıbbi yayıncılığı başlatmış oldu.
Toplum sağlığı ve koruyucu hekimlik kavramlarına önem veren ilk bilim insanıdır. Veremle Mücadele Cemiyeti, Türk Tıp Tarihi Kurumu, Himaye-i Etfâl Cemiyeti (bugünkü Çocuk Esirgeme Kurumu), Süt Damlası, Türk Hastabakıcılar Cemiyeti, Hilâl-i Ahmer Cemiyeti(Kızılay) kadınlar kolu gibi pek çok sivil toplum kuruluşunun ya kurucularındandı ya da ilk Genel Başkanları olmuştu.[5]
400'den fazla bilimsel makalesi yayınlandı, 70'ten fazla kitap yazdı, çeşitli gazete ve dergilerde sürekli yazıları çıktı.

Eserleri