G.A. isimli kadın, 2019 yılında eşi U.A. hakkında boşanma davası açmak için mahkemeye başvurdu.
Ancak eşi U.A. da evliliğin geçerli olmadığını ileri sürdü. Nikah merasimi sırasında orada olmadığını ve imzayı atmadığını belirterek evliliğin iptali davası açtı.
Mahkeme, dosyaları inceledi ve erkeğin evlenme sırasında hazır bulunmadığı, evlenme defterindeki imzanın erkeğe ait olmadığı, bu nedenle evlenmenin kurucu unsurunun eksik olduğu sonucuna vardı. Dolayısıyla mahkeme, evliliğin yokluğuna karar verdi ve G.A.'nın açtığı boşanma davasına da karar verilmesine yer olmadığına hükmetti.
Ancak karara itiraz edildi ve dosya üst mahkemeye taşındı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi, dosyanın usulen bozulmasına karar verdi. Üst mahkeme, öncelikle erkeğin açtığı evliliğin yokluğunun tespiti davasının sonuçlandırılması gerektiğini belirtti.
Sonuç olarak, Çerkezköy 2. Aile Mahkemesi, erkeğin açtığı davada evliliğin yokluğuna karar verdi. Ancak dosya hala mahkeme sürecinin devam ettiği bir aşamada ve G.A.'nın açtığı boşanma davası da sonuçlanmayı bekliyor. Bu olay, eşine pek rastlanmayan bir hukuki süreç olarak kayda geçti.
U.A.'nın avukatı Muhammed Ali Demirci, bu dava hakkında yaptığı açıklamada, "Müvekkilim zorla, rızası olmadan nikah akdine katılmış, resmi nikah sırasında hazır bulunmamış ve imzasını atmamıştır. Dolayısıyla evliliğin kurucu unsuru eksik olduğu için mahkeme evliliğin yokluğuna hükmetti. Karara itiraz edilmesi muhtemeldir, ancak kararın değişmeyeceği açıktır" dedi.
