Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği’nin düzenlediği webinarda Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ertan, Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Bahar Güçlü ve Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ve Demir-Demirdışı Metaller Sektörüne Etkilerini konuştu.

Gerileme devam ediyor

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ertan, “Türkiye genelinde Çelik ve Demir-Demirdışı Metaller sektörü olarak 2022 yılında bir önceki yıla kıyasla değer bazında %2,4 oranında artışla toplam 35,4 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Sektörümüz 2022 yılında Türkiye Geneli ihracatta %14’lük paya sahip olarak Türkiye ekonomisi için lokomotif sektörlerden biri oldu. Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği olarak ise ihracat artışımızı ivmelendirerek bir önceki yıla göre %15 oranında yükselişle 2,6 milyar dolar dövizi ülkemize kazandırdık. 2023 yılının ilk 5 ayında ise çelik ve demir-demirdışı metaller sektörleri ihracatı, çelik sektöründeki kapasite kullanım oranlarında maalesef gerileme yaşanmıştır ve bu durum halen devam etmektedir” dedi. 

Yeni korumacılık dalgası!

Öte yandan 2026’da başlayacak olan ve Avrupa’nın ithal ettiği ürünlerin karbon salımına göre vergilendirilmesini öngören Sınırda Karbon Vergisi Mekanizması yasalaştı. Son 10 yıldır sektörde kapasite fazlası sorunu, ABD Section 232 ile başlayan ticaret savaşı ve Avrupa Birliği’nin (AB) korumacılık önlemleriyle mücadele eden demir çelik sektörü, bu kez de AB’nin Yeşil Mutabakat kapsamında getirdiği Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ile yeni bir korumacılık dalgası ile karşı karşıya. 

Karbonsuzlaşmada yol kat etmeliyiz

Yalçın Ertan, “Avrupa Birliği’nin karbon emisyonlarının azaltılması yönündeki çalışmaları, özellikle de Yeşil Mutabakat’a sağlanacak uyum ve sınırda karbon düzenlenme mekanizmasının uygulamaya geçmesi ile; başta demir-çelik, alüminyum, elektrik, çimento gibi emisyon yoğun sektörler olmak üzere tüm sektörlerde ihracatçılarımız için ek maliyetlerin ortaya çıkmasını gündeme getirmiştir. Önemli ticari partnerlerimizden olan AB ile ticari ilişkilerimizin sekteye uğramaması için, karbon emisyonları konusunun dikkatle ele alınması her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. Uluslararası platformlarda karbon emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliği ile mücadelede Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması önemli bir araç olarak görülmektedir. Türkiye’nin ihracatta rekabetçi konumunu kaybetmemesi için karbonsuzlaşma konusunda güncel uygulamaların yakından takip edilmesi büyük önem arz etmektedir. Bizler de bu doğrultuda çalışmalarımızı gerçekleştiriyor, güncel gelişmeleri yakından takip ediyoruz” diye konuştu.   

Mali yükümlülükler 1 Ocak 2026’da başlayacak

Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Bahar Güçlü ise, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ile ilgili raporlama döneminin 1 Ocak 2024’de başlayacağını ve ana sorumluluğun AB’de yerleşik ithalatçı firmalarda olacağı, bu raporlama için gerekli verilerin ise tedarikçi firmalar tarafından sağlanması gerektiğini söyledi.

Kaynak: Doğukan Fikri FİDAN