Sakarya Meydan Muharebesi sonrasında Türk milleti ve TBMM, taarruz için sabırsızlıkla bekliyordu. Mustafa Kemal Paşa, 6 Mart 1922'deki gizli toplantıda, taarruzun gerekliliğini vurgularken hazırlıkların eksiksiz tamamlanması için biraz daha zaman gerektiğini belirtti. Bu sözleriyle hem şüpheleri gidermeye çalıştı hem de zafer için ordunun en iyi hazırlandığı bir anı seçti.
Hazırlıkların Sonucu: Büyük Taarruz'un Kararı
Haziran 1922'de, Gazi Mustafa Kemal Paşa taarruz kararını verdi. Amacı, düşmanı yok edici bir meydan muharebesiyle vurarak kesin bir sonuç almak oldu. Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi, Kurtuluş Savaşı'nın en kritik aşamasıydı. 3 yıl 4 aylık bir süreçte, Mustafa Kemal Paşa Türk milletini ve ordusunu zaferin zirvesine taşıdı.
Yunan Savunma Hatları ve Türk Taarruzu
Yunan ordusu, Batı Anadolu'yu savunmak için Gemlik Körfezi'nden Ege Denizi'ne kadar uzanan bir savunma hattı oluşturmuştu. Afyon ve Eskişehir bölgeleri güçlü tahkimatlarla korunuyordu. Türk taarruz planına göre, 1. Ordu Afyon'un güneyinden, 2. Ordu ise Afyon'un doğusundan taarruza geçti. Aynı zamanda Süvari Kolordusu da düşmanın yan ve gerisine saldırarak iletişim hatlarını kesmeyi hedefliyordu.
Muharebenin İlerleyişi ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi
İki ordunun insan ve tüfek açısından denk olmasına rağmen, makine tüfekleri, toplar ve uçaklarda Yunan ordusu üstünlüğe sahipti. Ancak süvari avantajı Türk ordusundaydı. Taarruzun başladığı 26 Ağustos 1922'den itibaren Türk ordusu önemli ilerlemeler kaydetti. Özellikle 30 Ağustos'ta gerçekleşen Başkomutan Meydan Muharebesi, Türk ordusunun zaferi ile sonuçlandı.
Zaferin Sembolü: 30 Ağustos ve İzmir'in Kurtuluşu
30 Ağustos 1922'de, Başkomutan Meydan Muharebesi sonunda Yunan ordusu tamamen yenilgiye uğratıldı. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın yönettiği bu savaşta, düşmanın büyük bir kısmı imha edildi veya esir alındı. Bu zafer, Türk topraklarının geri alındığı sembolik bir gün olarak kabul edildi. 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla Türkiye, Yunan işgalinden kurtuldu. 1926'dan itibaren 30 Ağustos, Zafer Bayramı olarak coşkuyla kutlanıyor.
30 Ağustos'ta Mustafa Kemal Atatürk ne dedi?
Mustafa Kemal Paşa, Büyük Zafer sonrası 1 Eylül'de Dumlupınar'da, Batı Cephesi'ndeki tüm subay ve erlere okunmak üzere yayımladığı bildiride, şu ifadelere yer verdi:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları, Afyonkarahisar-Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesi'nde, zalim ve mağrur bir ordunun temel varlığını, inanılmayacak kadar az bir zamanda yok ettiniz. Büyük ve seçkin ulusumuzun fedakarlıklarına layık olduğunuzu kanıtladınız. Sahibimiz olan büyük Türk ulusu, geleceğine güvenmekte haklıdır. Savaş alanlarındaki başarı ve fedakarlıklarınızı yakından görüp izliyorum. Ulusumuzun size olan övgülerinin iletilmesine aracılık etme görevinin arkasını bırakmayacak, sürekli olarak yerine getireceğim. Ödüllendirme için Başkumandanlığa öneride bulunulmasını, Cephe Kumandanlığına buyurdum. Bütün arkadaşlarımın, Anadolu'da daha başka meydan muharebeleri de verileceğini göz önünde bulundurarak ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü ve yurtseverliğinin kaynaklarını kullanarak, yarışmayı bütün gücüyle sürdürmesini talep ederim. Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!"
30 Ağustos Zafer Bayramı Neden Kutlanır?
27 Ağustos'ta Afyonkarahisar, 30 Ağustos'ta Kütahya'nın kurtuluşunu 1 Eylül'de Gediz, 3 Eylül'de Emet ve Tavşanlı'nın kurtuluşları izledi, 9 Eylül'de İzmir'de Yunan Ordusunu denize döken Türk ordusu, Mustafa Kemal Paşa'nın emrini büyük bir başarıyla yerine getirdi.
30 Ağustos Zafer Bayramı, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin sembolü olan büyük bir zaferin kutlanması için düzenlenir. Bu bayram, Türk Kurtuluş Savaşı sırasında gerçekleşen Dumlupınar Meydan Muharebesi'nde elde edilen zaferin yıldönümü olarak kutlanır.
