İzmir’in tarihi semtlerinden biri olan Basmane’de hem yaşayan hem de çalışan saz ustası Hüseyin Özer (72), yarım asrı aşkın bir süredir el işçiliğiyle bağlama yapıyor. 1969 yılından beri teknolojiye direnerek bağlamalarını özel siparişlerle üreten Özer, el emeğiyle yaptığı bu işin kendisini zinde tuttuğunu söylüyor. "Günümüzde her şey artık daha teknolojik, makinelerle hiç el değmeden bir bağlama ortaya çıkıyor. Ancak 55 yıldır kendim işleyerek, oyarak, el işçiliği ile yapıyorum" diyen Özer, sadece sap kesmek için bir makine kullandığını belirtiyor.
Sivas’tan İzmir’e göç ettikten sonra çırak olarak başladığı meslekte ustalaşan Özer, bağlama yapıp çalmanın kendisini ayakta tuttuğunu vurguluyor. "Çocukken dedem saz çalarken çok dinledim, hep bir merakla seyrettim. İzmir'e 14 yaşında göçtükten sonra Kemeraltı'nda da dolaşırken bir saz dükkanı gördüm ve dakikalarca durup, orada sazlara baktım. Bu sırada içeriden çıkan sahibi neden baktığımı ve burada çalışmak isteyip, istemediğimi sordu? Bir sevinçle kabul ettim ve öyle başladım. Askerlik haricinde hiç ara vermeden saz yapmaya başladım. Zaman içinde büyük yerlerden iş teklifi alsam da çocukluğumuzdan öyle öğrendiğimiz için başladığım yeri bırakmak istemedim" diye anlatıyor.
Özer, elektro ve normal bağlamaları özel sipariş üzerine yapıyor ve en çok elektro bağlamaya talep olduğunu söylüyor. "Askerden sonra ise kendi iş yerimi açtım. O günden bugüne de hep saz ve bağlama yapıyorum. İş yerimde hem yaşıyorum hem de çalışıyorum. Günümüzde her şey artık daha teknolojik, makinelerle hiç el değmeden bir bağlama ortaya çıkıyor. Ancak 55 yıldır kendim işleyerek, oyarak, el işçiliği ile yapıyorum. Kendi özelliğimi kaybetmeden, el işçiliği ile yıllardır aynı şeyi uyguluyorum. Sadece sap kesmek için bir makine kullanıyorum" diyor.
Özer, mesleğini yapmaya devam ettiği sürece kendisini güçlü hissedeceğini belirterek, "En çok talep elektro bağlamaya oluyor. Genellikle düz bağlamada oyma malzemeden yapılması çok meşhurdur. Ancak biraz pahalı olduğu için yaprak malzemeden yapıyorum. Bunun için de en iyisi ardıç yaprağı, ancak ne olursa olsun saz iyi bir ustanın eline geçerse daima güzel olur. Sazın sesinin güzelliğinin yüzde 50'si, sap ve kapağına bağlıdır. Esneklik ve ölçülü olması önemli şeyler. Bunlar artık teknolojik aletlerle kolayca yapılıyor. Ancak elle yapılması ustalık gerektiriyor. Çünkü bırakırsam çökerim. Saz yapmak, beni dinç ve ayakta tutuyor" sözleriyle mesleğine olan tutkusunu dile getiriyor.