Adana, tarihi ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine eşsiz deneyimler sunarken, aynı zamanda antik dönemlere tanıklık eden büyüleyici kalıntılara da ev sahipliği yapıyor. Kentin çevresindeki beş antik kent, geçmişin izlerini günümüze taşıyor ve tarih severler için birer cennet niteliğinde. Roma, Bizans ve Helenistik dönemlere ait izler barındıran bu antik yerleşimler, tarih meraklıları için eşsiz bir keşif fırsatı sunuyor. Adana'da tarih yolculuğuna çıkmak isteyenler için, bu antik kentlerin derinliklerine dalma zamanı geldi!
Adana antik kentleri
Misis Antik Kenti
Adana'nın 27 kilometre güneyinde, Ceyhan Nehri kıyısında yer alan Misis Antik Kenti, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Neolitik Dönem'e kadar uzanan tarihi, burada kurulmuş olan höyükle başlamaktadır. Truva kahramanlarından Mopsus’un kurduğu söylenen Misis, Hitit, Asur, Roma ve Bizans gibi birçok büyük imparatorluk tarafından yönetilmiştir. Günümüze kadar ulaşan önemli kalıntıları arasında 4. yüzyıla ait mozaikler, 9 gözlü taş köprü ve 1542 yılında inşa edilen Havraniye Kervansarayı bulunmaktadır. Misis ayrıca Sirkeli Höyüğü ile birlikte, Neolitik Dönem'e ait kalıntılara ev sahipliği yapması açısından da önemlidir.
Anavarza Antik Kenti
Kozan ilçesinin Dilekkaya Köyü’nde bulunan Anavarza Antik Kenti, Roma döneminde Anadolu’nun en önemli metropollerinden biri haline gelmiştir. M.Ö. 1. yüzyılda Romalıların kontrolüne geçen şehir, büyümesiyle birlikte birçok yapıyı da bünyesinde barındırmıştır. Sütunlu caddesi, hamam kalıntıları, tiyatro, stadyum ve kaya mezarları gibi önemli yapılarla dolu olan Anavarza, özellikle dağlık bir arazide konumlanmış ve surlarla çevrili bir akropolisi bulunmaktadır. Ayrıca, dünyanın en eski tıp kitaplarının yazarı Dioscurides’in burada yaşadığı biliniyor. Anavarza Antik Kenti, 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınmıştır.
Magarsus Antik Kenti
Adana'ya 49 km uzaklıktaki Karataş ilçesinde yer alan Magarsus Antik Kenti, M.Ö. 7. yüzyılda kurulmuş olup, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait kalıntılarla doludur. Kent, dini merkezi olan tapınakları ile tanınmaktadır ve özellikle Athena Tapınağı ile dikkat çekmektedir. İki ana kapısı ve kalıntıları ile dikkat çeken Magarsus, antik tiyatrosu ve diğer yapılarıyla büyük bir yerleşim yeri olmuştur. Antik kentin etrafı surlarla çevrili olup, ızgara planlı bir tasarıma sahiptir.
Augusta Antik Kenti
Seyhan Barajı'nın sularında kaybolmuş olan Augusta Antik Kenti, Roma İmparatoru Tiberius tarafından M.Ö. 1. yüzyılda kurulmuştur. 1955 yılında baraj inşaatı sırasında keşfedilen antik kentin kalıntıları, suyun altında kalmıştır. Zaman zaman su seviyesinin düşmesiyle gün yüzüne çıkan kalıntılar arasında çeşitli binalar, sütunlar, hamam ve tiyatro gibi yapılar bulunmaktadır. Augusta'nın kalıntıları, antik kaynaklarda bahsedilen bir kentin izlerini taşıdığı için önemli bir arkeolojik alan olarak değerlendirilmektedir.
Aigeai Antik Kenti
Adana'nın Yumurtalık ilçesinde yer alan Aigeai Antik Kenti, M.Ö. 2. yüzyılda kurulmuş ve Roma döneminde önemli bir liman kenti olmuştur. Etrafı surlarla çevrili olan Aigeai, arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan kalıntılarıyla dikkat çekmektedir. Antik kentte yer alan kalıntılar arasında agora, tiyatro, hamam ve tapınak gibi yapılar bulunmaktadır. Aigeai, tarihi boyunca önemli bir ticaret merkezi olmasının yanı sıra, Hristiyanlık döneminde de önemli bir yerleşim yeri olarak varlığını sürdürmüştür.