Adana eşsiz doğasıyla cennetten bir parça gibi olan coğrasıyla tarih kokan başyapıtlarıyla enfes yemekleriyle size harika deneyim sunuyor. Adana'nın Türkiye turizmine olan katkılarını da unutmamak gerek ayrıca Adana'ya gidip görmeden gelemeyeceğiniz noktalar bulunuyor. Sizler için Adana'ya gidip görmeden gelemeyeceğiniz en iyi yerleri derledik...
Büyük Saat Kulesi
Büyük Saat, Türkiye'nin en uzun saat kulesi olup, 32 metre yüksekliğiyle dikkat çeker. Adana'nın Seyhan ilçesinde, Karasoku Mahallesi'nde yer alan bu yapı, şehrin simgelerinden biri olarak kabul edilir. Büyük Saat'in inşasına Adana Valisi Ziya Paşa tarafından başlanmış ve 1882 yılında, Abidin Paşa döneminde tamamlanmıştır. O dönemde modernleşmenin bir simgesi olarak görülen saat kulesi, Adana'nın en önemli tarihi yapılarından biri olarak kabul edilmektedir. Kule inşaatına önemli katkıda bulunan Belediye Başkanı Hacı Yunus da yapının hayata geçirilmesinde rol oynamıştır. Zamanla Adana'nın simgelerinden biri haline gelen Büyük Saat, 2013 yılında kapsamlı bir restorasyon sürecine girmiş ve bu restorasyon 2014 yılında tamamlanmıştır. Restorasyon çalışmaları sayesinde kule, hem tarihi hem de estetik değerini koruyarak günümüzde de şehrin önemli bir sembolü olarak varlığını sürdürmektedir.
Kapıkaya Kanyonu
Kapıkaya Kanyonu, Adana ilinin Karaisalı ilçesine bağlı Kapıkaya köyünde yer alan etkileyici bir doğal oluşumdur. Kanyon, Seyhan Nehri'nin kollarından biri olan Çakıt Deresi tarafından oyulmuştur. Çakıt Deresi, Seyhan Nehri'nin batı kolunu oluşturur ve Pozantı Boğazı'ndan başlayarak dağlık alanlara doğru uzanır. Kapıkaya Kanyonu, ünlü Varda Köprüsü'ne sadece 2 kilometre mesafede bulunur. Kanyonun çevresinde zakkum, zeytin, keçiboynuzu ve çınar ağaçlarından oluşan zengin bir bitki örtüsü bulunur. Toplam uzunluğu 20 kilometre olan kanyonun 7,25 kilometrelik bölümü, yürüyüş yolu olarak düzenlenmiş ve doğa yürüyüşleri için uygun hale getirilmiştir. Kapıkaya Kanyonu, doğa turizmi açısından cazip bir merkez haline getirilmek üzere çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Yerköprü piknik alanı ile kanyon yürüyüş yolu, yeni inşa edilen bir köprüyle birbirine bağlanmıştır. Yürüyüş yolunun bir bölümü, kanyondaki şelaleyi görmek için ahşap bir seyir terasıyla donatılmıştır. Ayrıca, sarp ve tehlikeli olan 400 metrelik bir kısmı için korkuluklar yapılmış ve dar alanlarda yol genişletilmiştir. Bu düzenlemeler, kanyonun hem güvenliğini artırmak hem de ziyaretçilere daha iyi bir deneyim sunmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Kapıkaya Kanyonu, doğal güzellikleri ve yürüyüş rotasıyla doğaseverler için önemli bir destinasyon haline gelmiştir.
Varda Köprüsü
Varda Köprüsü, Adana ilinin Karaisalı ilçesine bağlı Hacıkırı (Kıralan) Mahallesi'nde yer alan ve yöre halkı tarafından "Koca Köprü" olarak da bilinen tarihi bir yapıdır. Ayrıca, Hacıkırı Demiryolu Köprüsü veya 1912 yılında Almanlar tarafından inşa edilmiş olması nedeniyle "Alman Köprüsü" olarak da anılmaktadır. Karayoluyla Adana'ya 64 kilometre mesafede bulunan köprü, demiryolu ile Adana İstasyonu'na ise 63 kilometre uzaklıktadır. Varda Köprüsü, Alman mühendisler tarafından çelik kafes taş örme tekniği ile inşa edilmiştir. 1912 yılında tamamlanarak hizmete açılan bu köprü, İstanbul-Bağdat-Hicaz Demiryolu hattının önemli bir parçasını oluşturmak amacıyla yapılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) 6. Bölge sınırları içinde yer alan köprü, yapıldığı dönemin mühendislik harikalarından biri olarak kabul edilir. Köprü, hem tarihi hem de mimari açıdan büyük bir öneme sahiptir ve özellikle demiryolu tarihiyle ilgilenenler için önemli bir destinasyondur. Varda Köprüsü, zamana meydan okuyan yapısı ve stratejik konumuyla bölgenin simgelerinden biri olarak varlığını sürdürmektedir.
Yılan Kalesi
Yılankale, Çukurova'nın Haçlı Seferleri döneminde, 12. yüzyılda Ceyhan Nehri'nin kenarındaki hakim bir tepeye inşa edilmiştir. Kale, hem çevredeki ovayı hem de tarihi İpek Yolu'nu kontrol etme işlevi görmüş ve bulunduğu doğal kaynaklarla uyumlu bir şekilde konumlanmıştır.
Yılankale'nin surları, kale meydanına ulaşımı üç kapıdan sonra mümkün kılacak şekilde tasarlanmıştır ve kapıları birbirine bağlayan portatif merdivenlerle fethedilmesi oldukça güçleştirilmiştir. Ramazanoğlu Beyliği döneminde, 1357'den itibaren terk edilen kalenin ilk adı Kovara'dır. 17. yüzyılda ünlü Türk gezgini Evliya Çelebi, yöredeki Şahmaran efsanesinden dolayı bu kaleye Şahmaran Kalesi adını vermiştir. Daha sonra bu isim Yılankale olarak değişmiştir. Yılankale, Anavarza, Tumlu ve Kozan Kaleleri ile birlikte bölgenin stratejik ve gözlem noktalarından biridir. Kale, Kilikya Ermeni Krallığı döneminde Kral I. Levon tarafından yaptırılmıştır. Bölge halkı tarafından Şahmaran Kalesi olarak da bilinir. Yılankale, Ceyhan'a 13 kilometre, E-5 karayoluna ise 3 kilometre mesafededir. O-52'deki Yılankale Kavşağı (K-4) bu kaleden ismini alır. Kale, sarp bir tepeye kurulmuş olup, Ceyhan Ovası'na tamamen hakim bir konumdadır ve hem askeri hem de ticari açıdan stratejik bir öneme sahiptir.
Anavarza Antik Kenti
Anavarza, Türkiye'nin Adana ilinde, Kozan ilçesine bağlı bir antik kent olup, Kadirli, Ceyhan ve Kozan ilçe sınırlarının kesiştiği noktada, tarihi Kilikya bölgesinde yer alır. Günümüzde çevresi mesire yeri olarak kullanılmaktadır. Anavarza, antik kaynaklarda Anazarbos, Anazarba, Aynızarba veya Anazarbus olarak anılmıştır. Adana'nın yaklaşık 70 kilometre kuzeydoğusunda bulunan Anavarza, bugünkü Dilekkaya köyü sınırları içinde yer alır. Antik kent, Sunbas Çayı'nın Ceyhan Nehri ile birleştiği noktanın 8 kilometre kuzeyinde, ada gibi yükselen bir tepe üzerinde kurulmuştur. Anavarza'nın Roma İmparatorluk dönemi öncesine dair çok az bilgi bulunmaktadır. Kent, MÖ 19 yılında İmparator Augustus tarafından ziyaret edilmiş ve bu dönemde "Anazarbus yanındaki Caesarea" olarak anılmaya başlanmıştır. Anavarza veya Anabarzus adının, kente hakim olan ve Çukurova'nın en çarpıcı doğal oluşumlarından biri olan 200 metre yüksekliğindeki kaya kütlesinden türediği düşünülmektedir. Bu adın, Eski Farsça'daki "Na-barza" (Yenilmez) kelimesinden türetilmiş olabileceği öne sürülmektedir. Anavarza, tarih boyunca önemli bir merkez olarak kabul edilmiş ve hem ticari hem de stratejik açıdan büyük bir öneme sahip olmuştur.
