Kadınlar, kamusal alanda şarkı söyleme ya da yüksek sesle okuma yasağına karşı şarkı videoları paylaşarak direniyor. Taliban’ın Afgan kadınlarına yönelik baskıcı yasalarına karşı dünya çapında kadınlar seslerini yükseltiyor. Geçtiğimiz ay Taliban tarafından yayımlanan yeni yasalar, kadınların sesini bir “ahlaksızlık” unsuru olarak tanımlayıp, kamusal alanda şarkı söylemelerini ya da seslerini evlerinin dışına taşıyacak şekilde konuşmalarını yasaklamıştı. Ancak Afgan kadınlar bu karara karşı direnişe geçerek sosyal medyada şarkı söyledikleri videolarını paylaşmaya başladı.

Taliban’ın uygulamaya koyduğu 35 maddelik yeni düzenlemeler, "ahlakı koruma" bahanesiyle kadınların toplumdan tamamen silinmesini amaçlayan bir dizi kural içeriyor. Bu yasalar, kadınların sadece evlerinin sınırları içinde kalmasını öngörmekle kalmıyor, aynı zamanda kamusal alanda şarkı söylemelerini ve yüksek sesle okumalarını yasaklıyor. Kadın hakları savunucuları bu yeni kısıtlamalara tepki gösterirken, Afgan kadınlar direnişlerini şarkılarla dile getirmeye başladılar.

Afganistan’ın dört bir yanından kadınlar, Taliban’ın bu sistematik baskılarına karşı videolarını paylaşarak seslerini yükseltti. 23 yaşındaki bir kadın, paylaştığı videoda, “Hiçbir emir, sistem ya da erkek bir Afgan kadınının sesini susturamaz” diyerek meydan okudu. Videoda, açık havada şarkı söylerken görülen genç kadın, sözleri direniş ve güce vurgu yapan bir şarkı seçmişti. “Ben her rüzgarda titreyen zayıf bir söğüt değilim” diye şarkı söyleyen kadın, “Ben Afganistan’dan geliyorum” dedi.

Başka bir videoda, baştan ayağa siyahlar içinde bir kadın, yüzünü örtülü bir şekilde şarkı söylüyordu. Kabul'de kaydedildiği belirtilen videoda, “Sesimi uzun süreliğine susturdunuz” diye şarkı söyleyen kadın, “Kadın olduğum için beni evime hapsettiniz” sözleriyle yaşadığı baskıyı dile getiriyordu.

Afganistan'da kadınların küçük gruplar halinde veya tek başına şarkı söylediği bu videolar hızla yayıldı. Kadınlar, “#SesimYasakDeğil” ve “#TalibanaHayır” gibi etiketler kullanarak direnişlerini sürdürdüler. BM yetkilileri ise bu durumu “cinsiyete dayalı apartheid” olarak tanımlayarak kadınların sesini bastırma girişimine karşı tepkilerini dile getirdi.

Dünya genelinde kadınlar da bu direnişe katılmaya başladı. Norveç’te yaşayan Afgan bir kadın olan Hoda Khamosh, “Bizler sadece silah değil, sesimizle de meydan okuyoruz” diyerek kendi videosunu paylaştı. Khamosh, kadınların silinmeye çalışılan birkaç bireyden ibaret olmadığını göstermek istediğini belirtti.

Taliban’ın yeni yasaları, kadınların kamusal alanda vücutlarını tamamen örten kalın giysiler giymelerini, yüzlerini kapatmalarını ve kan bağı olmayan erkeklere doğrudan bakmalarını da yasaklıyor. Bu yasaya uymayan kadınlar ise Taliban yetkilileri tarafından “uygun görülen” şekilde cezalandırılabiliyor.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, bu yasaların kaldırılması çağrısında bulunarak, “Bu yasa tamamen kabul edilemez” dedi. BM sözcüsü Ravina Shamdasani, Taliban’ın kadınların kamusal alanda tamamen yok edilmesini amaçlayan politikalarının, onları “yüzsüz, sessiz gölgeler” haline getirmeye çalıştığını belirtti.

Taliban’ın 2021’de iktidara dönmesinden bu yana kadın hakları hızla geri çekildi. Kadınlar ve kız çocukları, ortaöğretime gitmekten men edilirken, neredeyse tüm ücretli işlerden de uzaklaştırıldılar. Ayrıca kamu parkları ve spor salonlarına girişleri yasaklandı.

Taliban, bu yılın başlarında zina suçlamasıyla kadınları taşlayarak öldürme uygulamasını da yeniden başlatacaklarını duyurdu. Bu karanlık ve baskıcı yasaların altında Afgan kadınlar, seslerini dünya genelinde duyurmaya devam ediyorlar.

Kaynak: HABER MERKEZİ