İsrail'in Şam ve Halep'teki uluslararası havalimanlarına yönelik saldırısını değerlendiren Çelik, bölgedeki şiddet ve karşı şiddet döngüsünün tehlikeli bir noktaya gelebileceği uyarısında bulunarak, "Şiddet ve karşı şiddet kısır döngüsü içinde bölgeyi ateşe açacak gelişmeler olabilir. Şam'a saldırı haberi gelmiştir. Bütün dünyayı kimsenin istemediği yerlere sürükleyebilir" dedi.
Çelik, ayrıca şunları söyledi:
"Sivillerin hedef alınmasını kabul etmiyoruz. Masum insanları hedef alan şiddete karşı çıkıyoruz. İki taraftan da sivillerin öldüğü görüntü üzüntü vericidir. İsrailli sivilleri hedef alan saldırılara da karşı çıkıyoruz."
"Gerekli olan politik çözümdür. Gazze'nin böyle kuşatılması uluslararası hukuka aykırıdır. Üzerlerine topyekün bomba yağdırılması asla kabul edilemez. Bütün Filistinlilerin suçlu ilan edilmesi ilkel bir yaklaşımdır. Burada toplu cezalandırmaya AB de dahil olmaktadır."
"Rusya-Ukrayna savaşı döneminde Rusya'nın Ukrayna'nın bir bölümüne su vermediği iddiaları üzerine bütün Avrupa ayağa kalktı. Refah Sınır Kapısının bombalanması da oradaki insanları topyekün mezara gömmek gibidir. Tam kuşatma uluslararası hukuka aykırıdır. İnsan hakları açısından çok ciddi suçlara imza atmak anlamına gelir."
"Filistin meselesi on yıllardır çözümsüz kalmıştır, bir günde ortaya çıkan bir mesele değildir. Çeşitli devletler İsrail'in kendini savunma hakkından bahsediyor ama bu orantılı bir şekilde olması gerekiyor. Bütün bir Filistin halkına yönelik şiddet eylemine dönüşürse bu kabul edilemez. Burada Filistinli çocukların rahat uyuması için İsrailli çocukların ölmesi gerekmiyor. İsrailli çocukların rahat uyuması için Filistinli çocukların ölmesi gerekmiyor. Çözüm için bağımsız Filistin devleti kurulmalıdır."
"Verilecek desteklerin barışı sağlamaya yönelik olması gerekmektedir. Uçak gemileri ne yapacak, Gazze'yi mi bombalayacak? Şu anda yapılması gereken sivilleri koruyacak şekilde barış perspektifi ortaya koymaktır. Karşı şiddet kısır döngüsü bütün bölgeyi yutar. Biz iki taraftan da sivillerin hedef alınmasına karşıyız."
"Bizim yaşadığımız terör saldırısından sonra terör hedeflerine yönelik operasyonlarımız devam ediyor. Tamamen meşru haklar çerçevesinde bunu gerçekleştiriyoruz. Türkiye'nin terörle mücadele operasyonları dünyanın en meşru operasyonlarıdır."