Doğanın ve atmosferin insan eliyle kirletilmesinin Haziran ayında aşırı yağmur ve dolu olarak çiftçilerin ürünlerine zarar verdiğini belirten Çiftçi-Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem, beklenmedik iklim olaylarının tarımsal üretimi de olumsuz etkileyip çiftçilerin iflasına neden olduğunu söyledi. Erdem, iklim krizinin son mağdurunun sofralık üzüm üretim merkezi olan Alaşehir olduğunu vurgulayarak, “Mevsim dışı doğa olayları devam ederse, sadece üzüm üreticileri değil, tüm üreticiler mağdur olacak. Alaşehir’de 8 Haziran'da bir anda bastıran dolu yağışı Killik, Gümüşçay, Yeşilyurt, Tepeköy, Çakırcalı, Caberfakılı ve Baklacı bölgelerinde üzüm bağlarına büyük zarar verdi” dedi.
"Bakanlık Duyarsız"
Alaşehirli üreticilerin geçtiğimiz yıl da bağlardaki hastalıklarla mücadele ettiğini hatırlatan Erdem, “Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da üreticilere destek vermiyor. Yaşanan büyük üretim düşüşüne rağmen, TMO’nun açıkladığı kuru üzüm alım fiyatı maliyeti bile karşılamadı" şeklinde konuştu.
Bu yıl birçok bağda geçen yılki hastalıklar nedeniyle az ürün olduğunu belirten Erdem, “Ancak hala ne Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan ne de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan bir ses çıkmıyor. Madenciliğin yanı sıra termik santraller, HES, GES, RES, JES gibi enerji yatırımlarının zararları bilindiği halde bol miktarda yeni maden ruhsatları veriliyor, ormanlar katlediliyor, yeni enerji yatırımlarıyla tarım arazileri, yeraltı ve yerüstü suları kirletiliyor, yok ediliyor” dedi.
"Afet Bölgesi İlan Edilsin"
İklim krizinden aşırı etkilenen bölgelerin 'afet bölgesi' ilan edilmesi ve üreticilere devlet tarafından telafi edici ödemeler yapılması gerektiğini savunan Erdem, “Üzüm üreticilerinin bankalara ve kamuya olan borçları en az bir yıl faizsiz ertelenmeli ve taksitler yıllara bölünmelidir. Verimlilik kaybı yüzde 30 ve üzeri olan üreticilere, üretimlerini sürdürebilmeleri için faizsiz kredi verilmelidir. Üreticilerin zirai kimyasallardan ve şirketlere bağımlı girdilerden kurtulmaları için hükümet ve yerel yönetimler agroekolojik üretim konusunda eğitimler vermelidir. Kamu, agroekolojik üretime yönelen üreticilere teşvik sağlamalıdır” ifadelerini kullandı.
