Dünya tarihinde, pek çok peygamber Allah'ın mesajlarını iletmek üzere gönderilmiştir. Her biri, insanlığa doğru yolu göstermek ve Allah'ın emirlerini iletmekle görevlendirilmiştir. Ancak, peygamberlerden biri, diğerlerinden farklı olarak Allah ile doğrudan iletişim kurma ayrıcalığına sahip olmuştur. Bu özel peygamber kimdir ve Allah ile doğrudan konuşma deneyimi nasıl gerçekleşmiştir? Bu olağanüstü olayın detaylarını keşfetmek, dini ve tarihi bakımdan derinlemesine bir anlayış kazanmayı sağlar. Peki, bu peygamberin kim olduğunu ve Allah ile doğrudan konuşmasının ardındaki hikmeti öğrenmeye hazır mısınız?
Allah ile doğrudan konuşan peygamber kimdir?
Her bir elçiye kendine has özellikler verilmiştir. Bazılarına Allah doğrudan hitap etmiş, bazılarını ise yüce mertebelere yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa'ya da hakikatin apaçık belgeleri verilmiş ve onu kutsal ruh ile desteklemiştir. Allah dileseydi, hakikatin belgeleri kendilerine ulaştıktan sonra, onların ardılları arasında kan dökülmezdi. Ancak onlar arasında anlaşmazlık çıktı; kimi inandı, kimi inkâr etti. Allah dileseydi, aralarında savaş olmazdı. Ancak Allah, dilediğini yapar. (2-Bakara/253)
Allah'ın doğrudan konuştuğu kişi Hz. Musa'dır.
Yüce mertebelere yükseltilen ise Hz. Muhammed'dir.
Çünkü o, tüm insanlığa gönderilmiş, zaman ve mekânın ötesinde bir elçidir.
Hz. Musa, belirlenen vakitte tayin edilen yere geldiğinde Rabbi onunla konuştu. Musa, "Rabbim, bana zatını göster ki seni göreyim," dedi. Allah, "Beni asla göremezsin," dedi. "Fakat şu dağa bak, eğer o yerinde kalırsa beni görebilirsin." Rabbi dağa tecelli eder etmez, dağ toza toprağa döndü ve Musa bayıldı. Ayıldığında, "Şanın ne yücedir, sana yöneldim ve bu gerçeği kabul eden ilk kişi benim," dedi. (7-Araf/143)
Hz. Musa'nın bu itirafı, zaten inandığı Allah'ın varlığı ve birliği ile ilgili değil, Allah'ın insan tarafından görülemez oluşuyla ilgilidir. Bu tecrübe konusunda Hz. Musa'nın bir ilki temsil ettiği tartışılmaz bir gerçektir.
Hz. Musa kimdir?
Musa (İbranice: מֹשֶׁה, ISO 259-3: Mošeh, Modern: Mōş´eh), İbrahimî dinler olan Hristiyanlık, İslam ve Bahâîlik'te önemli bir peygamber, Yahudilikte ise en büyük peygamber olarak kabul edilen İbrani din önderidir. İsrail'in on iki oğlundan biri olan Levi'nin soyundan geldiğine inanılır. Tanah'taki anlatımlara göre, İsrailoğulları'nın lideri ve kanun koyucusu olan Musa, Tanah'ın ilk beş kitabının birleşimi olan Tevrat'ın gökten indiricisi olarak kabul edilir.
Rabbânî Yahudilik Musa'nın MÖ 1391–1271 yılları arasında yaşadığını belirtirken, tarihçi Hieronymus MÖ 1592, James Ussher ise MÖ 1571 yılları arasında yaşadığını iddia etmektedir. Bilim dünyası, Musa benzeri bir figürün yaşamış olabileceğini kabul etmekle birlikte, onun daha çok efsanevi bir karakter olduğunu düşünmektedir. Çıkış Kitabı'na göre Musa, köleleştirilmiş İsrailoğullarının nüfusunun arttığı ve Firavun'un İsrailoğullarının Mısır'ın düşmanları ile iş birliği yapmasından korktuğu bir dönemde doğdu. Firavun, İbrani erkek bebeklerinin öldürülmesini emrettiğinde, Musa'nın annesi Yohebed onu gizlice sakladı.
Firavun'un kızı Bithia, Nil Nehri yakınlarında Musa'yı buldu ve onu büyütmek üzere saraya aldı. Musa, firavun ailesi ile birlikte büyüdü. Bir gün, Mısırlı bir köle efendisinin bir İbrani'yi dövdüğünü görünce, köle efendisini öldürerek kuma gömdü. Ertesi gün iki İbrani'nin kavga ettiğini görünce, haksız olana "Niçin kardeşini dövüyorsun?" diye sordu. İbrani, "Kim seni başımıza yönetici ve yargıç atadı? Mısırlıyı öldürdüğün gibi beni de mi öldürmek istiyorsun?" dedi. Musa, bu olayın duyulmasından korkarak Medyen'e kaçtı. Orada, yanan bir çalıda beliren Rab'bin Meleği ile karşılaştı ve onunla konuştu.
YHVH, Musa'yı İsrailoğulları ve Firavun arasında barışı sağlamak için Mısır'a geri gönderdi. Musa'nın lisanının düzgün olmaması nedeniyle, kendisine yardımcı olması için ağabeyi Harun'un da ona eşlik etmesini emretti. On Bela'dan sonra Musa, halkını Mısır'dan çıkardı. Sina Dağı'nda On Emir'i aldıktan sonra, yaklaşık kırk yıl boyunca çölde yaşadılar. Musa, Vadedilmiş Topraklar'ı gören Nibu Dağı'nda hayatını kaybetti.
