Bir zamanlar savaş alanlarının en korkutucu ismi olarak tanınan bir adam vardı; "Allah'ın Kılıcı" unvanını taşıyan bu sahabe kimdir ve nasıl oldu da tarih boyunca böyle bir ismin mirasına sahip oldu? Kullanıcılar merak ediyor; Allah'ın Kılıcı denilen Sahabe kimdir? İşte detaylar...

Allah'ın Kılıcı denilen Sahabe kimdir?

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Hâlid bin Velîd’i "Seyfullah" yani "Allah'ın kılıcı" unvanıyla onurlandırmış, kendisini İslam'ın en büyük komutanlarından biri olarak kabul etmiştir. Hem Sasani İmparatorluğu hem de Bizans İmparatorluğu’na karşı yapılan pek çok savaşta zaferler kazanmış, büyük kahramanlıklar sergilemiştir.

Hâlid b. Velîd, yaklaşık 35-40 yıl önce Mekke’de doğmuş ve Peygamber Efendimiz ile aynı soydan gelmiştir. Babası Velîd b. Mugire, Kureyş kabilesinin önde gelen isimlerinden biri olup, annesi Lübâbe de Hazreti Abbas’ın karısı Ümmü’l-Fazl ile Hazreti Peygamber'in hanımlarından Meymûne bint Hâris’in kız kardeşidir. Mahzûmoğulları kabilesine mensup olan Hâlid, küçük yaşlardan itibaren savaşçı bir kimlik edinmiş, at binme, okçuluk, kılıç ve mızrak kullanma gibi becerilerle yetiştirilmiştir. Ayrıca Kureyş'in süvari birliklerinin komutanlığını üstlenmiş ve aynı zamanda ticaretle de ilgilenmiştir.

Çocukluk yıllarını, Mekke’nin geleneklerine uygun olarak çöldeki bir ailenin yanında geçirerek sağlıklı bir ortamda büyümüştür. Beş yaşına geldiğinde ailesinin yanına dönen Hâlid, babasının büyük ilgisiyle cesaret, kahramanlık ve cömertlik gibi erdemleri öğrenmiş, ardından süvari birliğinin başında görev almıştır. Aynı zamanda zaman zaman ticaret kervanlarıyla Suriye, Irak, Mısır gibi farklı topraklarda bulunmuştur.

İslam’a Karşı Düşmanlık ve Sonrası

İslam’a ilk başlarda büyük bir düşmanlık besleyen Hâlid, Kureyş’in önde gelen isimlerinden biri olarak İslam’a karşı olan savaşı yönetenlerden biri olmuştur. Bedir Gazvesi’ne katılıp katılmadığı tam olarak bilinmemekle birlikte, Uhud ve Hendek Gazveleri'nde aktif bir rol almış, Kureyş ordusunun süvari birliğine komutanlık etmiştir. Uhud’da, İslam ordusunun zaferle sonuçlanmak üzere olan savaşını, Resûl-i Ekrem’in kesin emrine rağmen bazı Müslümanların tepeden ayrılmalarını fırsat bilerek, savaşın seyrini değiştirmiştir.

Ancak Hudeybiye'deki gelişmeler, Hâlid’in İslam’a olan bakış açısını değiştirmiştir. Hazreti Peygamber’e karşı olan düşmanlığını bırakmaya karar vermiş, İslam’ı daha yakından tanımak istemiştir. Bir yıl sonra, Resûl-i Ekrem’le karşılaşmak üzere Mekke’ye gittiğinde, kelime-i şehadet getirerek Müslüman olmuştur. Hâlid’in İslam’ı kabul etmesi, onun kahramanlıklarını şimdi Müslümanların saflarında sergilemesine olanak sağlamış, böylece İslam’ın en büyük komutanlarından biri haline gelmiştir.

Seyfullah'ın Zafer Yolu

Hâlid b. Velîd’in İslam ordusundaki yerini pekiştiren en önemli adım, onun pek çok zafer kazanmasında etkili olan liderlik vasıflarıdır. Onun komutanlık becerisi, pek çok zaferin anahtarı olmuştur. İslam’ın ilk yıllarında kazandığı zaferler, Hâlid’i "Allah’ın kılıcı" unvanına layık görmüş ve bu unvan onun cesaretini ve liderliğini simgelemiştir. Hâlid b. Velîd, hem cesareti hem de stratejik zekâsıyla İslam'ın zafer tarihine adını altın harflerle yazdırmış bir kahramandır.

Kaynak: HABER MERKEZİ