Amerika Birleşik Devletleri'nin Türkiye'deki diplomatik tarihinde iz bırakan isimlerden biri olan Morton Abramowitz, Türkiye-ABD ilişkilerine yön veren kritik adımların arkasındaki isimlerden biri olarak tanınıyor. Peki, Amerikalı eski Büyükelçi Morton Abramowitz kimdir? İşte detaylar...
Morton Abramowitz kimdir?
Morton Isaac Abramowitz, 20 Ocak 1933'te Lakewood, New Jersey'de doğmuş Amerikalı eski bir diplomattır. 1953 yılında Stanford Üniversitesi'nden tarih ve ekonomi dallarında lisans derecesiyle mezun oldu. 1955 yılında ise Harvard Üniversitesi'nde yüksek lisansını tamamladı. Kariyerine 1956 yılında ABD Çalışma Bakanlığı'nda işletme stajyeri olarak başladı. 1957-1958 yıllarında, ABD Dışişleri Bakanlığı'ndaki görevini beklerken, iş gücü ekonomisti olarak çalışmaya devam etti. 1959 yılında Taipei'de program analisti olarak görevlendirildi ve 1960-1962 yılları arasında burada konsolosluk memuru olarak hizmet verdi. 1963'te Hong Kong'a ABD Dış Servis görevlisi olarak atandı ve 1966'ya kadar burada görev yaptı.
1 Şubat 1985 ile 19 Mayıs 1989 tarihleri arasında, Ronald Reagan yönetimi döneminde ABD Haberalma Araştırma Dairesi'nin direktörlüğünü yürüttü. 1991 yılında Türkiye'nin Ankara Büyükelçiliği görevinden emekli oldu. Ardından, 1991-1997 yılları arasında Carnegie Uluslararası Barış için Bağış Komitesi’nin başkanlığını yaptı ve 1997-1998 yıllarında Uluslararası Kriz Grubu’nun başkanlığını üstlendi. Dış İlişkiler Konseyi'nin kıdemli üyesi olarak da önemli görevlerde bulundu ve bu kuruluşun yayını olan Foreign Affairs dergisinde makaleler yazdı.
Uzak Doğu (Çin ve Kore) politikaları üzerine kitapları olan Abramowitz, Balkanlardaki çatışmalar ve Kosova sorunu üzerine de çalışmalarda bulundu. 1990'ların başlarından itibaren, Türkiye'de "ılımlı İslamcıların" iktidara gelmesini desteklemek için çeşitli girişimlerde bulundu. Bu bağlamda, Fetullah Gülen'in Amerika'da oturma izni alması için Graham Fuller ve emekli CIA yetkilisi George Fides ile birlikte kefil oldu. Ayrıca, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kurulmasını desteklemiş ve Recep Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül ile yakın temaslarda bulunmuştur. Ancak, Erdoğan ile Gülen arasındaki ilişkilerin bozulmasının ardından Erdoğan'ı eleştirmeye başlamıştır. Kariyerinin çeşitli dönemlerinde George Soros tarafından fonlanan sivil toplum kuruluşlarında da yöneticilik yapmıştır.