Anadolu'dan Esintiler Lale Koçgün İzmir'de
Göknur Yumuşak
Lale Koçgün’ü ilk kez dinlediğimden beri o ruhumun derinliklerine işleyen kadife gibi sesine, ve muhteşem yorumuna hayran oldum. Onu ilk kez Ovacık Yerel Tohum Takas Şenliği dolayısıyla tanıdım.
13-14 Mayıs 2018 tarihinde, Seferihisar ve Dersim (Tunceli) belediyeleri ve İzmir Yerel tohum Topluluğu Ovacık’ta Yerel tohum Takas Şenliği yaptık. Tunç Soyer ve Fatih Maçoğlu başkanları (O zaman Tunç başkan Seferihisar, Fatih Başkan Ovacık Belediye Başkanlarıydı) Ovacık Yerel Tohum Takas şenliğinde buluşturmak için bir yıl şu an İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı olan Şevket Meriç’le çalıştık. Bir önceki yıl Ovacık’a giderek kadınlarla mahalle toplantısı yapmış ve belediye toplantı salonunda halka bir konferans vermiştim. Daha sonra Tunç Başkan’la Fatih Başkan’a bu çalışmayı önerdim çok olumlu karşıladılar. Çeşitli üniversitelerden akademisyen dostlarım, ülkemizin birçok yöresinden yerel tohum grupları, DAÇE (Doğu Akdeniz Çevre Platformu) ve İzmir’den birçok kişinin katılımıyla şenliğimizi gerçekleştirdik.
Güzel bir ekip çalışmasıyla gerçekleştirdiğimiz bu şenlik sonucunda yerel tohumlar konusunda toplumda farkındalık sağladık ve ekoloji üzerinden toplumsal barışa katkı sunduk. Tıpkı ekoloji hareketleri gibi müziğinde toplumsal barışın sağlanmasında büyük bir işlevi vardır.
Ege Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Prof.Dr. Dilek Yeşiltuna ve eşi de şenliğe katıldılar. Daha sonra Dilek Hoca’nın eşi kalp krizi geçirmiş ve hastanede yatarken ölmeden önce işi dolayısıyla dünyayı dolaşmasına rağmen en çok Ovacık’tan etkilendiğini söylemiş. Munzur gözelerindeki müzik dinletisi halkın onları sıcacık kucaklamasını unutamamış. Benim amacım buydu. İnsanların birbirlerinin omuzlarına dokunmasını istedim. Güzel bir ekip çalışmasıyla bunu başardık. İşte ben bu şenliğe Lale Koçgün’ü davet etmek için Facebook üzerinden haberleşerek tanıştım. Ama o zaman bebeği olduğu için şenliğe gelememişi. Kendisi çok güzel bir insan özünde. Çok mütevazi hem iyi bir anne hem de çok güzel müzik yapıyor. Lale Koçgün konserini Muğla Fethiye’de faaliyet gösteren Müzik Köyü organize etmiş. Köyün kurucularından Aytaç Gökdağ’dan aldığım bilgilere göre Müzik Köyü, 2015 yılında Fethiye’de kurulmuş. Bu sene 7. yılını geride bırakmaya hazırlanan müzik köyü Türkiye ve Dünya’nın dört bir yanından müzisyen, akademisyen, herhangi bir enstrüman çalsın ya da çalmasın tüm müzikseverlerin buluşma noktası olmuş.
Türkiye’nin ilk Müzik Köyü olma özelliği taşıyan proje, Türkiye’den ve dünyanın farklı ülkelerinden ustalarla her yaştan, amatör veya profesyonel müzikseverleri bir araya getirmekle kalmayarak imkanlar dahilinde bugüne dek pek çok önemli projeye daha imza atmış.
Lale Koçgün Sivas’ın İmranlı ve Zara ilçeleriyle Erzincan’ın Refahiye ilçesinde yaşayan ve Kürtçenin Kurmanci lehçesini konuşan Koçgiri aşiretindenmiş. Almanya’da doğup büyümüş. Ailesi ona benim ailem gibi anadili olan Kürtçe’yi öğretmemiş. Kendisi büyüyünce kurslara giderek Kürtçe öğrenmiş.
İlk müzik eğitimine ailesinden saz çalmayı öğrenerek başlamış. Müzik konusunda öğrenim görmemiş ama şan, bağlama, piyano, gitar ve tambur dersleri almış. Kaval çalmayı kendi kendine öğrenmiş. Çocuklara ve yetişkinlere saz ve tambur eğitimi veriyor.
2005 yılından beri sahnelerde olduğunu söyleyen sanatçı 2015 yılında ilk albüm “Sırrı Demi” çıkarmış. Daha sonra 2022 yılında Payda albümünü çıkmış.
Kendisi derleme yapmadığını dostlarının arşivlerinden faydalandığını söylüyor. Anadolu’nun her bölgesinden ezgiler okuyor.
Lale Koçgün bir çok dilde (Türkçe, Kürtçe, Zazaca, Ermenice, Soranice, Almanca, İngilizce, Farsça) ezgiler söylüyor.
Nenelerinin ikisi de Koçgirililerin yoğun olduğu Sivas İmranlı bölgesinde kadın ağıtçıymış.
Lale Koçgün müzik kendime “evet ben yaşıyorum, nefes alabiliyorum” dediğim noktada yer alıyor,” diyor.
“Müzik bilgi aktarımı, kültürlerin tanınması taşınması, dil ve duygu alışverişi noktasında işlev görüyor birleştiriyor, müzik ile o toplumun hislerine her türlü hitap edilebilir” diyor. Örneğin Agresif tonlar ile bir huzursuzluk çıkarabilir ve armonilerle bir toplumu adeta meditasyona sokar gibi trans haline getirebilir. Mesela günümüzde değişik frekanslarda iyileşmeler bile olabiliyor müzik ile,” diyor.
Lale Koçgün, yazılı bir kültüre sahip olmayan Alevilikte sözlü geleneğin müzik yoluyla (ezgiler ve deyişler, ağıtlar, ninniler vb.) gerçekleşerek bu günlere geldiğini ve bunun çok önemli bir işlev olduğunu vurguluyor.
Sanatçı Mainz Alevi Derneği Kültür Sanat Kolunda çalışıyor. Daha önce bir müzik okulunun kurduğu kültür, sanat derneğinde aktif olarak çalışmış.
Almanya’da yaşayan Türkiye’den giden göçmenlerden müzikle uğraşanlar çokmuş ve her geçen gün artıyormuş sayıları. Bu çok güzel bir gelişme.
Yukarıda belirttiğim gibi müziğin toplumsal barışa etkisi de çok önemlidir. Toplumlar geçmişte birbirlerinin kültürlerine saygı duymuşlar, etkilenmişler. Bir toplum başka bir toplumun müziğini benimserse o toplumu da benimser ve sever ötekileştirmez, ayrımcılık yapmaz. Lale Koçgün konserinin de böyle bir işlevi var bence. Bu kadife sesli sanatçının söylediği ezgiler bir bitkinin kılcal damarlarından kalbine kadar suyun yürümesi gibi ruhumun derinliklerine kadar yürüyor. Kürtçe Puçe Sipi parçasını yıllardır dinliyorum, hiç bıkmadım. Sözlerini anlamıyorum. Sadece Pepuk kuşuna “bize gel misafirim ol,” dediğini anlıyorum. Muhtemelen kuşa sevdasını anlatacak rahatlayacak. Yaşar Kemal’in bir ada hikayesi kitap dörtlemesinde bir dengbeji üç gün üç gece soluksuz dinledikleri gibi ben de Lale Koçgün’ün Puçe Sipi ezgisini üç gün üç gece aralıksız dinleyebilirim. Bu kadife sesli genç sanatçı bize doğanın armağanı. Onun da yaşam döngüsü içerisinde işlevi müzik yapmak. Üç Kürtçe ezginin Türkçe sözlerinden birer dörtlük şöyle:
KIHALEM
Kâmilim bağrı yanıktır
Oturduğu yer çardaktır
Elinde çaldığı tembur dur
Halka teberiktir (dermandır)
KURBAĞA Beqe
Kurbağa yeşil kurbağa
Gözü patlak, pörtlek
Evin yosun içinde
Kertenkele geliyor kaç
Kanatlılar geliyor kaç
Kuytu, görünmez yere saklan
PEŞİYA MALE
Narin'in yolu ağaçlıdır
Eğile eğile gel
Güzel kızın başlığı
Sırtıma yüktür
Müzik: Aram Tigran
İzmir konseri ,10 Şubat 2023-Narlıdere AKM, biletler kapıdan da alınabilir.
İstanbul konseri, 11 Şubat Ataşehir Cemal Süreya salonu.
Ankara konseri,25 Şubat Yenimahalle Yıldız Kenter salonu.
Gelin hep birlikte çok güzel bir müzik ziyafeti dinleyelim. Onun kadife sesiyle ruhumuz arınsın, temizlensin, yenilensin. Yazımı Aram Tigran’ın bir sözüyle bitiriyorum.
“Dünyaya bir daha gelsem; ne kadar tank, tüfek ve silah varsa hepsini eritip saz, cümbüş ve zurna yapacağım." Aram Tigran.”
Müziksiz kalmayın sevgiler…
Yorumlar