Bahçeli, sosyal medya üzerinden paylaştığı mesajında, Gazze'deki insani felaketin iki haftadır devam ettiğini ve artık sabır ve tahammül sınırlarının aşıldığını belirtti. Ayrıca, 17 Ekim 2023 tarihinde Gazze'deki bir hastanenin bombalandığına dikkat çekti ve bu süreçte hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının büyük bir trajedi olduğunu ifade etti.
Devlet Bahçeli'nin açıklamasından öne çıkan detaylar;
Filistinli masumlar kan revan içindedir
İki haftadır Gazze’de zincirleme insani felaketler yaşanmaktadır. Soykırım raddesine ulaşan hunhar saldırılar artık sabır ve tahammül sınırlarını çoktan aşmıştır. 17 Ekim 2023 tarihinde Gazze’de bulunan El-Ehli Baptist Hastanesi bombalanmıştır. Maalesef Filistinli masumlar kan revan içindedir. Son 24 saat içindeki İsrail saldırılarında 352 Filistinli hayatını kaybetmiştir. 7 Ekim’den buyana 4385 Filistinli kardeşimiz hayattan kopartılmıştır. Sayıları 1756’yı bulan çocuk ile 1000’e yakın kadın acımasızca katledilmiştir.
Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın karar ve yaptırım organları kilitlenmiştir
Uluslararası toplum Gazze’deki seri ve sürekli cinayetleri tıpkı bir korku filmini izler gibi seyre dalmıştır. Ne bir ses ne de bir tepki söz konusudur. Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın karar ve yaptırım organları kilitlenmiştir. ABD’nin vetosuyla geçici ateşkes ilanı dahi yapılamamıştır. İslam İşbirliği Teşkilatı Toplantısı’ndan ise hiçbir şey çıkmamıştır. Basit kınama mesajlarından başka sadra şifa hiçbir teşebbüs veya buna dair bir niyet duyulmamıştır. Kahire’de düzenlenen “Gazze için Barış Zirvesi”nde de şuana kadar bir sonuç çıkmamıştır.
Kalbi nasırlaşmamış herkesin malumudur
Türkiye bugüne kadar insani, vicdani ve hukuki tezlerini güçlü bir şekilde dünya gündemine taşıyarak akan kanın durması, insani dramların son bulması hususunda açık tarafını devamlı ibra ve ifşa etmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın adil ve kalıcı bir barış ortamının tesisi münasebetiyle takdir edilecek diyaloglar içinde olduğu ve samimi diplomasi temaslarında bulunduğu kalbi nasırlaşmamış herkesin malumudur.
1967 sınırları karanlıktan çıkışın yegane çaresidir
Ateşkes rejiminin derhal inşasıyla birlikte iki devletli çözüm iradesinin tezahürü; bu suretle başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları dahilinde coğrafi bütünlüğü sağlanmış bağımsız ve egemen Filistin devletinin tanınması bugünkü karanlıktan çıkışın yegane çaresidir. Türkiye’nin İsrail-Filistin arasındaki kördüğümün açılması maksadıyla garantörlük teklifi de son derece akılcı, isabetli ve stratejik bir girişimdir.
Türk milleti sessiz kalamaz
Görüldüğü kadarıyla İsrail-Filistin arasındaki çatışmaların kesilmesi bir yana, tırmanması ve yaygınlaşması hususunda alçak bir tertip ve tezgah kesintisiz ilerlemekte, kategorik olarak işlerliğini muhafaza etmektedir. Elbette bu kanlı ve kahredici süreç böyle gitmemelidir. Dünya kuzuların sessizliğine gömülmüşken, Gazzeli yavru kuzuların ölümüne insanım diyen hiç kimse, hele hele Türk milleti sessiz kalamaz, kalmamalıdır, kalmayacaktır.
Türkiye süratle devreye girmeli
Milliyetçi Hareket Partisi olarak çağrımız şudur: Eğer bugünden itibaren 24 saat içinde ateşkes sağlanamazsa, saldırılar durmazsa, mazlumların üzerine bombalar bırakılmaya ısrarla devam ederse, milletimle açık açık paylaşıyorum ki, Türkiye süratle devreye girmeli, tarihi, insani ve inanç sorumluluğunun gereği her neyse yapmalıdır. Gazze’yi koruma ve kollama misyonunu üstlenmek bize ecdadımızın mirasıdır.
Türk milleti ve tüm inananlar yanındadır
Türkiye Cumhuriyeti, Gazze’yi yüzü gülen çocukların şehri, kardeşlerimizin huzur ve güven içinde yaşayacağı bir İslam beldesi yapmaya hazırdır, buna da and olsun, hamd olsun muktedirdir. Sayın Cumhurbaşkanımızın aktif ve çok boyutlu diplomatik mücadelesinde de Türk milleti ve tüm inananlar yanındadır.