Siyaset

Bakan Bozdağ: 'Ömründe cuma namazına gitmez'

Abone Ol

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ:

"Büyük acılar yaşadık, büyük yıkımlar, büyük yaralar gördük. Böylesi büyük bir felaketi Türkiye görmediği gibi yeryüzünde gören başka bir ülke de yoktur. Enkazları kaldırmaya başladık, birçoğunu da kaldırdık. Önümüzdeki 1 yıl içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımızın da taahhüt ettiği üzere, vatandaşlarımızın yıkılan ev ve iş yerlerini kedilerine teslim edeceğiz. Depreme dayanıklı daha güvenli daha dirençli daha yaşam alanlarını vatandaşlarımızın emrine amade hazır bir şekilde hizmetlerine sunacağız. Çevre şartları yerinde, otopark alanları olan, ibadethaneleri, camileri, mescitleri bulunan, eğitim, sağlık tesisleri olan, park alanları, yeşil alanları, ticari alanları, çarşıları ile beraber yeni kentler kuruyoruz. Bu kentlerle şehirlerimiz yeniden inşa edeceğiz ve insanlarımızın geleceğe umutla bakmasını sağlayacağız. Bunlar bizim geçmişte yaptıklarımızın referans göstererek yaptığımız sözler. Biz son 20 yıldır cumhurbaşkanımızın liderliğinde milletimize ne söz verdiysek yaptık" diye konuştu.

"Şahlanan bir Türkiye yaptık"

Muhalefete yüklenen Bozdağ, "Bizim yaptığımız nice iş var. Bu zihniyete rağmen yaptık. Eğer biz bunların hayırlarına uyup, 'yaptırmayız' dediklerini yapmasaydık, Türkiye'de bugün şehir hastaneleri olmazdı, hızlı tren olmazdı, Batman dahil her ilde üniversite olmazdı. Nükleer enerji olmazdı, Avrasya Tüneli, Marmaray, İstanbul Havalimanı, İHA'lar, SİHA'lar olmazdı. Yerinde sayan, yorulan, yorgunlukları ile bir adım ileri gitmemiş bir Türkiye olurdu. Biz koşan bir Türkiye yaptık. Şahlanan bir Türkiye yaptık. Türkiye'nin dört bir yanını değiştirdik. Onların gündemi başka, bakın bizim gündemimiz ne? Bu ülkenin yerli ve milli ilk otomobilini imal edip, trafiğe çıkarmak oldu" ifadelerini kullandı. Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi süreci hakkında konuşan Bakan Bozdağ, şunları söyledi:

"Bunlar yönetilmezliği, en iyi yönetim diye vaat ediyor. Eski Türkiye'yi vaat ediyorlar"

"Kaç ay aradılar. Yanı başlarındaki cumhurbaşkanı adayını göremiyorlar. Görme mesafeleri kıt demek ki. 'Yıpranmasın diye biz adayımızı açıklamıyoruz' dediler. 2002'den beri siyasetin içinde, 2010'dan beri genel başkan, cumhurbaşkanımıza karşı girdiği her seçimi kaybetmiş, yıpranmanın da zirvesine ulaşmış birini, yıpranmamış aday diye millet takdim ediyorlar. Adeta milletin aklıyla alay ediyorlar. Her kafadan bir ses çıkıyor. Bir tane cumhurbaşkanı adayları var, cumhurbaşkanının yanında 7 tane cumhurbaşkanı yardımcılığına aday var. Bir de Kandil ile HDP'yi koysanız, 9 yardımcı, 1 başkan adayı yapıyor. Dünyada böyle bir örnek var mı? Böyle bırakın ülke yönetmeyi, bakkal bile yönetilmez. Bunlar istikrar vaat etmiyor. Bunlar kriz vaat ediyor. 'Dediğimizi yapmazsa kavga çıkar' diye açıklama yapıyorlar. Meclis’teki gücümüzü kullanırız diyorlar. Bunlar yönetilmezliği, en iyi yönetim diye vaat ediyor. Eski Türkiye'yi vaat ediyorlar.

"Siyaset biraz omurga, dik duruş ister"

Türkiye'ye bu vaatlerin hiçbiri umut vermez. Masadaki biri masaya demediğini bırakmadı. Her ne olduysa bunların hepsi sineye çekildi. Söylenen sözler unutuldu. Masaya geri oturuldu. Birlikte kazanacağız diye fotoğraflar çekildi, konuşmalar yapıldı. Siyaset biraz omurga, dik duruş ister. Sözünün arkasında duran, bedel ödemek lazımsa ödemekten çekinmeyen Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bir yandan yaptığı hizmetlere bakın, bir yandan da meydan okumalara. Türkiye'nin içinde de nice tuzaklara, nice hesaplara, nice kirli kirli oyunlarına karşı dik durduğu için seçiyoruz. Biz dik duruşu ondan öğrendik. İsrail’in cumhurbaşkanının yüzüne, ‘Siz adam öldürmeyi iyi bilirsiniz’ gibi dik bir duruşu biz onda gördük. Biz dik duruşu ‘Kudüs Filistin'in başkentidir’ diye, dik duruşu biz onda gördük.

"Aldatan bir siyasetin temsilcisi AK Parti hiçbir zaman olmamıştır"

Başörtülü birine zerrece tahammülleri yoktur ama seçim vakti başörtülülere rozet takmak için yarışa giriyorlar. Seçim muhafazakarı bunlar. Ömründe cuma namazına gitmez, ama seçim vakti her cumayı ayrı bir camide eda etmek için program yapmışlar. Bu din istismarcılığının ta kendisidir. Aldatan bir siyasetin temsilcisi AK Parti hiçbir zaman olmamıştır. Biz doğru bildiklerimizi dosdoğru söylemeye, arkasında da dimdik durmaya devam edeceğiz." DHA