Faiz oranları yükseldi
Bankaların 1,20’lerden başlayan ve 1,68’lere kadar çıkan faiz oranlarını 2-3 katına çıkarmış olması konut için kredi çekmek isteyen vatandaşları zor durumda bıraktığını vurgulayan Güleroğlu, “Şu anda piyasa sıcak parayla dönüyor, elinde sıcak parası olan vatandaşlar, kredilerdeki durgunluktan etkilenmedi. Ancak elbette piyasada para akışının da sıkıntıda olduğu bir süreçten geçiyoruz. O yüzden de sıcak parayla konut almak isteyen kişilerin sayısı bir hayli az” ifadelerini kullandı.
Bankalar riski kaldıramadı
Bankaların krediler hakkındaki aldıkları bu kararların seçim dönemindeki belirsizlik ve enflasyonun yüksek olmasının verdiği güvensizlik olduğunu belirten Güleroğlu, “Bankalar kendilerini güvence altına almak zorunda. Şu anda piyasadaki stres, bankaların faiz oranlarına da elbette yansıdı. 28 Mayıs sonrasında mevcut düzenin değişmesi veya sürdürülmesi konusu açıklığa kavuştuğunda, bankalar da yeni dönemde yol haritalarını netleştirecektir. Satışlarda da buna göre bir hareketlilik başlayacaktır diye düşünüyorum” dedi. Güleroğlu, inşaat maliyetlerinin artmasının ve arsa yokluğunun müteahhitlerin konut yapmasını zorlaştırdığını ve bunun da satışları olumsuz etkilediğine vurgu yaptı.
Kiralarda durum stabil
Kiralamaların satışlardan etkilenmediğini söyleyen Güleroğlu, “İzmir’de şu anda 8-10 bin TL’den aşağı kiralayacak konut bulmak maalesef ki zor. Ancak şu anda bu fiyatlar da stabil durumda. Geçtiğimiz dönemlerde enflasyonun artmasıyla fiyatlarda hızlı bir yükselme ivmesi yakalayan kira fiyatları şu anda sabit bir seyirde ilerliyor” ifadelerini kullandı. İzmir’de merkezden Çeşme, Dalyan, Alaçatı, Karaburun gibi kıyı kesimlerindeki satışlarda hareketlilik olduğuna değinen Güleroğlu, “ Yaşanılan deprem ve salgın felaketi sonrasında vatandaşlar müstakil yaşama daha fazla rağbet göstermeye başladı” ifadelerini kullandı.
İzmir Emlak Kulübü Derneği Başkanı Rıdvan Akgün ise bankaların kredi verememesinin Türkiye’deki ekonomik tabloyu gözler önüne serdiğini söyledi. Akgün, devlet bankalarının 250 bin TL civarında krediler verdiğini ancak özel bankaların kredi miktarlarının belli özelliklere bağlı olarak sınırsız olduğunu belirterek, “Vatandaş ucuz maliyetle konut alamıyor, bu yüzden özel bankalara daha çok rağbet artıyor. Ancak gelinen noktada ekonominin durumu ve piyasada dönen para akışının azalması ve buna nazaran konut yokluğu ve bu yüzden fiyatların artmasının etkileri, satışların düşmesi olarak karşımıza çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Müstakil hayat revaçta
Akgün, “Depremden sonra 2’nci el konutların fiyatlarında çok fazla bir değişme olmazken yeni yapılan konutların fiyatları fırlamış durumda. Bundan dolayı da satışlarda gözle görünür bir düşüş olması kaçınılmaz” dedi. Müstakil yaşamın daha çok tercih edilmeye başlandığını vurgulayan Akgün, “Vatandaşlar ellerindeki nakit parayla bulabildikleri ufacık arsaları alıp oralara müstakil evler, Tiny House denilen yapılar ve karavan tarzı yaşam alanları oluşturmaya başladılar. Depremden sonra herkes merkezden uzakta yaşama kararı almaya başladı. Artık insanlar müstakil yaşam için çadır kurmaya bile razı olacak duruma geldi” ifadelerini kullandı.
Dilek Çakır / Özel Haber