Güncel

Barolar ayaklandı: “Şiddete karşı susmayacağız”

Muğla Barosu’na kayıtlı Av. M. Erdal Çam’ın müvekkili tarafından katledilmesi üzerine 81 ilin barolarında eş zamanlı basın açıklaması düzenlendi. İzmir Barosu önünde açıklama yapan İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Av. Zöhre Dalkıran, “Tek bir kayba daha tahammülümüz yok” dedi

Abone Ol

İzmir Barosu avukatları geçen hafta Muğla Barosu’na kayıtlı avukat Mehmet Erdal Çam’ın müvekkili tarafından katledilmesi nedeniyle Türkiye Barolar Birliği tarafından alınan kararla 81 ilin barolarıyla eş zamanlı olarak basın açıklaması düzenledi. Avukatların, “Avukat yaşarsa adalet yaşar, “Mesleğimizi savunuyoruz”, “Avukat güvende değilse yurttaş tehlikede” pankartları açtığı açıklamada konuşan İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Zöhre Dalkıran, “Tek bir kayba daha tahammülümüz yok” dedi. 

Denizli Barosu önceki dönem başkanlarından ve Muğla Barosu’na kayıtlı Avukat Mehmet Erdal Çam, geçen hafta, daha önce davasına baktığı müvekkili tarafından, davada herhangi bir ilerleme kaydedilmediği gerekçesiyle katledildi. Yaşanan vahşetin ardından hukukçuların uğradığı şiddete karşı durmak amacıyla düzenlenen toplantıda açıklama metnini okuyan İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Zöhre Dalkıran, mesleğini icra etmeye çalışırken canice katledilen meslektaşlarını hatırlatarak, “ Avukatlar; her geçen gün daha fazla öldürme, yaralama, tehdit, hakaret gibi saldırıların mağduru haline geliyor. Bazen sözlü bazen silahlı olan; bazen müvekkilden bazen karşı taraftan kaynaklanan ve bazen yaralama bazen ölümle sonuçlanan bu saldırıların değişmeyen ortak bir yönü var: Avukatların bu saldırılarla karşı karşıya kalmalarının nedeni, yalnızca mesleki faaliyetlerini yerine getirmeleridir. Münferitmiş gibi görülen bu saldırılar, aynı zamanda avukatlık faaliyetine, savunmaya, dolayısıyla adil yargılanma hakkına ve adaletin tesisine yöneliktir. Avukata yönelik şiddetin temelinde, avukatın mesleki faaliyetleri, görevlerini yaparken müvekkilleriyle özdeşleştirilmeleri veya savunma hakkının etkin kullanılması için mücadele ederken bu görevin ifasını önleme niyeti yer almaktadır. Bizler, avukatlık mesleği kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlerin, niteliği gereği çekişme ve uyuşmazlık içerdiğini biliyoruz. Avukata yönelik şiddet, toplumun genelinde gözlenen şiddet eğiliminden veya diğer meslek mensuplarına yönelik şiddetten önemli farklılıklar içermektedir. Bu nedenle, avukata yönelik şiddete ilişkin gerekli adımlar atılarak, özel olarak önlem alınması elzemdir” dedi.

 Türkiye Barolar Birliğinin; avukata yönelik şiddetle ilgili olarak 4 Nisan 2022’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, 8 Temmuz 2022’de Adalet Bakanlığı’na yapmış olduğu başvurularda dile getirilen, zorunlu tedbirlerin derhal alınması ve mevzuat çalışması yapılması şeklindeki önerilerinin bir an evvel karşılanması gerektiğini hatırlatan Dalkıran, avukata yönelik saldırının aynı zamanda  yurttaşın savunma hakkına yönelik saldırı olduğunun altını çizdi. “Görevimizi ifa ederken can veriyoruz. Avukat tehdit altındaysa, hak arama özgürlüğü de tehdit altındadır” diyen Dalkıran, “Acil talebimiz şudur: Yeni yasama döneminde, Anayasa’nın 98. ve TBMM İçtüzüğü’nün 104. ve 105. maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmalı, konuyla ilgili TBMM araştırma komisyonu kurulmalıdır. Türkiye Barolar Birliğinin Adalet Bakanlığına sunduğu önerilerde yer alan gerekli düzenlemeler acilen hayata geçirilmelidir. Devletin tüm kurumlarında ve yurttaşlarda, avukata yönelik şiddetin engellenmesiyle ilgili farkındalık yaratılmalı ve buna ilişkin somut çalışmalar hayata geçirilmelidir” diye konuştu. 

 “Tek bir kayba daha tahammülümüz yok” diyen Dalkıran, 180 bin avukat, Barolar ve Türkiye Barolar Birliği olarak; avukata yönelik şiddetin normalleşmesine izin vermeyeceklerini, onurla ve asla vazgeçmeden ortak mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceklerini belirterek, “Mesleğimizi, meslektaşlarımızı ve yurttaşlarımızın haklarını sahipsiz bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.