Güncel

Bebekler, ‘sağlıkta özelleştirme’ kurbanı

Yeni doğan ünitelerinde tedavi gören bebeklerin daha fazla para kazanmak için ölümlerine neden olan 47 sanığın soruşturması sürüyor. Doktorlar özel hastanelerin denetimlerinin sıkı olduğunu belirtmesinin yanı sıra, olayların sağlıkta özelleştirmenin bir sonucu olarak yaşandığı belirtiliyor

Abone Ol

İstanbul, Tekirdağ ve Çorlu’da 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını fazla para kazanabilmek için önceden ayarlanan özel hastanelerin yeni doğan servislerine sevk ederek yetersiz ve yanlış müdahalelerle ölümlerine neden olan 22’si tutuklu 47 sanık hakkında fezleke hazırlandı. Fezlekede yer alan Sağlık Bakanlığı Müfettişliği raporunda, yeterli tıbbi bakım sağlanamayan bebeklerin hayat haklarının elinden alındığı değerlendirmesi yapıldı. Öte yandan alınan bilgilere göre soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısı Y.E’nin bu soruşturmayı yürüttüğü sırada bazı şüphelilerin tahliyeleri gerçekleşmez ise kendisine ve ailesine suikast düzenleneceği yönünde tehditler yapıldığı bildirildi.

266 yıl hapis istendi 

Sanıklar ile ilgili Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianame, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tamamlandı ve Bakırköy 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunuldu. Mahkemenin iddianameyi kabul etmesi halinde şüphelilerin yargılanmasına başlanacağı belirtilirken, Dr. Fırat Sarı için ise 266 yıl hapis cezası istendiği öğrenildi.
Yaşanan olayda örgütün Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)’dan fazla para alabilmek için bebek hastaların yatış sürelerinin uzatıldığı, bazılarının sağlık durumlarının normalden daha da kötü gösterildiği ve bu şekilde hem hasta yakınlarından, hem de SGK’dan yüklü miktarda para alındığı iddia edildi. Örgütün içerisinde 112 Acil Servis çalışanları, hemşireler ve doktorların bulunduğu öğrenilirken, soruşturmanın ise eski Sağlık Bakanı Fahrettin Koca zamanında başlatıldığı iddia edildi.

En büyük zarar sağlığa

İzmir Tabip Odası Üyesi ve Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Fahri Yüce Ayhan, İzmir’de henüz kulağa gelen böyle bir olaya tanık olmadıklarını kaydederek, yaşanan olayların denetimsizlik ve sağlıkta özelleştirmelerin artışı sonucu gerçekleştiğini söylerken, Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Torun ise, sağlık sektörünün, eğitimde olduğu gibi neoliberalizmin yani sömürü kültürünün bir sonucu olarak özelleştirilmeye başlandığını ve bu eylemden en çok sağlık ve eğitimin zarar gördüğünü söyledi. 


Özelleştirmelerin sonucunda denetim mekanizmalarının da zayıfladığını kaydeden Torun, “Sağlık ve eğitim gibi kamunun ücretsiz faydalanması gereken kurumların özelleştirilmeye başlanması Türkiye gibi denetim mekanizmaları zayıf olan ülkelerde kötü sonuçlara neden olabiliyor. Bu nedenle kamu kaynakları aşırı derecede bertaraf edilmek isteniyor. Dolayısıyla bizim bu noktada söylemimiz, sloganımız, hem eğitimde hem de sağlıkta, “Özelleştirmeye hayır” olmalıdır. Kamunun haklarını özelleştirmeyle alamazsınız” ifadelerini kullandı. 


EGEHASDER Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Nuri Nasır, yaşanan olayların yargıya intikal etmiş meseleler olduğunu, hekimlerin ve sağlık personelinin insan yaşamını ve özellikle bebeklerin yaşamını tehlikeye sokacak tutum ve davranışlarda bulunmasının kabul edilemeyeceğini, konu hakkında sosyal medyadan aldığı bilgilere dayalı iddiaların doğru olmaları halinde kan dondurucu olduğunu ve gerçekleşmiş olduğuna ihtimal dahi vermek istemediğini belirtti. 

‘Özeller açık kapattı’ 

Özel Hastanelerin, sağlık hizmetini dünya ölçeğinde üst sıralarda sayılacak bir kalitede sunduğunu belirten Nasır, “15-20 yıl öncesine kadar yeni doğan yoğun bakım sayısı ve bu alanda yetişmiş insan gücü çok yetersizdi, İzmir özelinde değerlendirdiğimizde sayı yetersizliğinden diğer illere bebek sevkleri yapılıyordu. Yollarda kaybedilen, zamanında yoğun bakıma yatırılamadığı için vefat eden çok sayıda bebeğimiz oluyordu. O günkü şartlarda ihtiyacı olan bebeklerimize yetemiyorduk. Özel hastanelerin açtıkları nitelikli klinikler sayesinde bu açık hızla kapandı. Yani özel hastanelerde hayatı kurtulan sayısız bebeği hesaba aldığımızda kamu ile birlikte sağlık adına çok önemli işler gerçekleştirdiler.” dedi.

“İzmir’de denetimler sıkı”

Ege Özel Hastaneler Derneği (EGEHASDER) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ulvi Ünal, İzmir’de hizmet veren özel hastanelerde gerek hastanelerin yönetim kurullarının gerekse İl Sağlık Müdürlüğü ekiplerinin sıkı bir denetim uyguladığını belirtti. Yaşanan olayların İzmir’de bir tedirginlik yarattığı yönünde izlenim almadığını belirten Ünal, “İşini iyi yapan hastanelerde bir tedirginlik olmaz” diye konuştu.