İstanbul'un sırlarla dolu geçmişi her adımda keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir. Bu şehrin tarihî yapıları arasında adeta kaybolmuş bir dünya bulunur; işte bu dünyanın bir parçası da Binbirdirek Sarnıcı'dır. Ancak, sıklıkla karıştırılan bir konu vardır: Binbirdirek Sarnıcı ve Yerebatan Sarnıcı aynı mıdır? Bu sorunun yanıtını aramak, İstanbul'un tarihî derinliklerinde heyecan verici bir yolculuğa çıkmak demektir. Gel, bu gizemli yapıların izinde kaybolmaya hazır mısın?

Binbirdirek sarnıcı nerede?

İstanbul'daki ikinci büyük sarnıç olan Binbirdirek Sarnıcı, Antik Bizans dönemine dayanan bir yapıdır ve diğer adıyla Filoksenos Sarnıcı olarak da bilinir. 4. yüzyılda inşa edildiği bilinen bu sarnıç, içerisinde 224 sütun barındırır ve zamanla kuruyarak 16. yüzyıldan itibaren atölye olarak kullanılmıştır.

Sarnıcın sütunları, iki gövdeden oluşur ve üstlerinde kesik piramit biçiminde başlıklar bulunur, ancak herhangi bir işleme bulunmaz. Sütun gövdelerindeki Yunan harfleri, yapıyı inşa eden ve sütunları şekillendiren taşçıların izleridir. Sarnıç, Hipodrom'un batısında konumlanmıştır ve yakın zamanda temizlenerek yanından geçen yola bir galeri ile bağlanmıştır.

64 x 56 metre boyutlarındaki sarnıç, ziyaretçiler için kolayca gezilebilen, ilginç ve güzel bir alan haline getirilmiştir. 4. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Konstantin döneminde, Roma kökenli senatör Philoksenos tarafından yaptırılmıştır. Günümüze kadar ulaşan 212 orijinal sütun, sarnıcın büyüleyici atmosferini korur.

Sarnıcın içinde, kalın duvarlarla çevrili mekanın tuğla tonozları ve çifte sütunlar, göz alıcı bir görüntü sunar. Ayrıca, tadilat sırasında eklenen küçük satış reyonları, kafe ve sergi alanlarıyla birlikte sarnıcın ortasında bulunan çukur bölüm, ziyaretçilere sütunların orijinal boyunu görebilecekleri bir alan sunar.

Yerebatan Sarnıcı ve Binbirdirek Sarnıcı aynı mı?

Yerebatan Sarnıcı ve Binbirdirek Sarnıcı farklı iki sarnıç olup ikisi de İstanbul'da bulunmaktadır.

Kaynak: Haber Merkezi