Dünyanın sayılı yazarları arasında yer edinmeyi başaran ve adını övgüyle sıkça duyduğumuz Cengiz Aytmatov’un beyaz perdeye de uyarlanmış önemli eseri “Beyaz Gemi”, saflığın ve geleceğin sembolü olan çocuk kahramanıyla okuyanları mest etmeyi başardı. Aytmatov’un geçmişle geleceğin, hafızayla hayal gücünün, ayrılık ve kavuşmanın ustaca aktarıldığı eseri, korkutucu bir ormanın kıyısında, dedesinin himayesine terk edilmiş küçücük bir çocuğun hikayesini anlattığı “Beyaz Gemi”ye gelin biraz daha yakından bakalım.

Kitabı anlamadan önce Aytmatov’u biraz tanımakla işe başlayalım. Cengiz Aytmatov, Kuzeybatı Kırgızistan’daki Talas eyaletinin Şeker köyünde doğdu. Babası Törekul Aytmatov, Sovyet Kırgızistanı’nda seçkin bir devlet adamıydı, ancak 1937 yılında tutuklandı ve 1938 yılında öldürüldü. Tatar kızı olan annesi Nagima Hamziyevna Abdulvaliyeva tiyatro ise aktrisiydi. Gençliği çok sıkıntılı dönemlere denk gelmiş, savaşın içinde büyümüştü. Çok erken yaşlarda çalışmak zorunda kalan Aytmatov, Köyünden Kazakistan'a giderek Cambul Veterinerlik Teknik Okulu'nda okudu. Daha sonra şimdiki Kırgızistan'ın başkenti olan Bişkek'e giderek burada Frunze Tarım Enstitüsü'nde öğrenimine devam etti. Ardından Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsü'ne geçti ve 1956 ile 1958 yılları arasında Moskova'da okudu. Yazmaya bu yıllarda Pravda gazetesinde başladı. Yazdığı eserleriyle üne kavuştu ve 1957 yılında Sovyet Yazarlar Birliği'ne üye kabul edildi. 1963'te Lenin Ödülü'nü aldı. Eserleri yüz elliyi aşkın dile tercüme edildi. 1990-1994 yıllarında Sovyetler Birliği’ni ve Rusya'yı, sonra ise 2008 yılına kadar Kırgızistan'ı büyükelçi olarak temsil etti. Aytmatov, Gün Olur Asra Bedel romanının film çekimleri için gittiği Rusya'nın Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan'da 16 Mayıs 2008’de rahatsızlandı ve böbrek yetmezliği teşhisiyle tedavi için Almanya'ya getirildi. Almanya'nın Nürnberg kentindeki Klinikum Nord'da tedavi gören Cengiz Aytmatov, komaya girdi. 10 Haziran 2008 tarihinde Nürnberg'de ise yaşamını yitirdi. Eserlerinde mitolojiye oldukça yakın durdu, ancak onunki antik anlamından farklı olarak mitolojiyi çağdaş bir zeminde sentezlemek ve yeniden yaratmaktı. Eserlerinde mitlere, efsanelere ve halk hikâyelerine göndermeler yapmıştır. 1966'dan sonra eserlerini hep Rusça kaleme almıştır ve eserleri tam 176 dile çevrilmiştir.

Beyaz Gemi, Aytmatov’un önemli eserlerinden biridir. Öyle ki, dedesinin himayesine terk edilen küçücük bir çocuğun ruhsal durumlarını anlatır. Sevgisiz ve mutsuz bir çocuk olmasına rağmen hayal dünyasında kendine mutlu bir dünya yaratan küçücük bir çocuğun, yalnızlıkla, terk edilmişlikle ve zorlu yaşam mücadelesiyle baş edişini, Aytmatov’un etkileyici kaleminden okumak ayrı bir zevk verecektir. Cengiz Aytmatov kitabı Kırgız Türkçesi ile kaleme almış olsa da kitap birçok dile çevrilerek dünyada hatırı sayılır bir ün kazanmıştır. Bu ilginç kalemi okumanızı ve daha sonra Aytmatov’un diğer etkileyici eserlerine de göz atmanızı tavsiye ederim.