İzmir’in Bornova ilçesindeki Kızılay Mahallesi’nde, 79 yaşındaki emekli işçi Mehmet Atasever, tek başına yaşam mücadelesi veriyor. Yatalak olan ve komşularının desteğiyle ayakta kalmaya çalışan Mehmet Amca, huzurevine yerleşmek için uzun bir bekleyişle karşı karşıya. Ancak, sırada bekleyen daha birçok kişi olduğu için bu sürecin hızlanması zor görünüyor. Yardım çığlıklarıyla sesini duyurmaya çalışan Mehmet Amca’nın durumu, bölge sakinlerini derinden etkiliyor.
Mehmet Amca’nın Zorlu Yaşamı
Tokat Zile doğumlu Mehmet Atasever, Bornova’daki rutubetli ve bakımsız bir gecekondu evinde yıllardır tek başına yaşıyor. Evine ulaşmak için özel bir yolu olmayan bu yaşam alanında, banyo dışarıda ve bir göz oda depo olarak kullanılıyor. Yaklaşık iki yıldır ayaklarındaki iltihaplı yaralar nedeniyle yürüyemeyen Mehmet Amca, aynı zamanda enfeksiyon nedeniyle vücudunda farklı yaralarla da mücadele ediyor. Son olarak Bayraklı Şehir Hastanesi’nde 10 gün tedavi görmüş, ancak taburcu edildikten sonra tek başına hayatta kalma çabasına geri dönmüş.
Komşuların Dayanışması Olmasa...
Mehmet Amca’nın günlük yaşamı tamamen komşularının desteğine bağlı. Yemek, ilaç, banyo ve diğer ihtiyaçlarını karşılayabilmesi komşuların yardımlarıyla mümkün oluyor. Ancak sürekli bakım mümkün olmadığından, zaman zaman aç kaldığı ya da ilaçlarını düzenli alamadığı oluyor. “Kimse yok mu? İnsan evladı yok mu?” diyerek çaresizliğini dile getiren Mehmet Amca, huzurevine yerleştirilmek için bekleyenler listesindeki 18 kişi arasında sırasını bekliyor.
Huzurevi Başvurusu ve Bekleyiş
Kızılay Mahalle Muhtarı Besra Girgör, Mehmet Amca’nın durumunu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bildirmiş ve 5 ay önce Şehit Asteğmen Adem Dertsiz Huzurevi’ne başvuruda bulunmuş. Ancak, yoğunluk nedeniyle Mehmet Amca’nın bekleyişi sürüyor. Muhtar Girgör, Mehmet Amca’nın huzurevine yerleştirilmesi için yetkililere defalarca durumu ilettiğini belirterek, bu sürecin hızlanmasını umuyor. “Mehmet Amca’nın durumu çok kötü. Her geçen gün daha fazla acı çekiyor” diyen Girgör, bu dramın bir an önce çözülmesi gerektiğini vurguluyor.