BRICS ülkeleri, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'dan oluşan bir grup olarak, Batı'nın küresel finans sistemi üzerindeki hakimiyetine meydan okumak amacıyla bir araya gelmiş bir ekonomik ve siyasi bloktur. Son dönemde, bu gruba Arjantin, Mısır, İran, Etiyopya, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin de katılması gündemde. Peki, bu blok neden bu kadar önemli ve hangi hedefleri güdüyor?

BRICS’in Doğuşu ve Gelişimi

BRICS, ilk olarak 2001 yılında yatırım bankası Goldman Sachs'tan Jim O'Neill tarafından gündeme getirilen bir kavram olarak ortaya çıktı. O'Neill, Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in, küresel ekonomi üzerinde giderek daha büyük bir etkiye sahip olacağını öngörmüş ve bu ülkelerin isimlerinin baş harflerinden "BRIC" kısaltmasını oluşturmuştu. 2006 yılında bu dört ülke, resmi olarak bir araya gelerek BRIC grubunu kurdu. 2010 yılında Güney Afrika’nın katılımıyla ise grup BRICS adını aldı.

BRICS’in Amacı ve Etkisi

BRICS, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası gibi küresel finans kuruluşlarında gelişmekte olan ülkelerin daha fazla söz sahibi olmasını sağlamak amacıyla kurulmuş bir bloktur. 2014 yılında, BRICS ülkeleri, gelişmekte olan ülkelerdeki kalkınma projelerine finansman sağlamak amacıyla 250 milyar dolar sermayeyle Yeni Kalkınma Bankası'nı (NBD) kurdu. Bu bankaya, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi BRICS üyesi olmayan ülkeler de katıldı.

BRICS ülkelerinin toplam nüfusu yaklaşık 3,24 milyar kişiyi bulurken, ekonomik büyüklüklerinin toplamı 26 trilyon dolar civarındadır. Bu da dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 26'sına denk geliyor. Ancak, Atlantik Konseyi gibi kuruluşlara göre, BRICS ülkelerinin IMF’deki oy hakkı yüzde 15 ile sınırlı.

BRICS Ülkeleri Arasındaki Dinamikler

BRICS, küresel güç dengesini Batı'dan uzaklaştırma amacını taşıyan bir grup olarak öne çıkıyor. Çin, BRICS'i kullanarak küresel güneyin lideri olma ve mevcut uluslararası düzeni reforme etme iddiasında. Ancak, Hindistan, Çin'in Asya-Pasifik bölgesindeki ana rakibi konumunda ve iki ülke arasında sınır gerilimleri mevcut. Bu nedenle Hindistan, Çin’in nüfuzunu dengelemek amacıyla ABD gibi ülkelerle işbirliği yapıyor.

BRICS içindeki bir diğer büyük güç olan Rusya ise, grubu Batı'ya karşı yürüttüğü mücadelenin bir parçası olarak görüyor. Özellikle Ukrayna işgali sonrasında uygulanan yaptırımları aşmak için BRICS'i bir araç olarak kullanmayı hedefliyor.

BRICS’in Geleceği: Genişleme ve Yeni İttifaklar

BRICS'in son Johannesburg zirvesinde grubun genişletilmesi konusu büyük tartışmalara neden oldu. Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, Arjantin, Mısır, İran, Etiyopya, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin BRICS'e katılmaya davet edildiğini açıkladı. Ancak bu genişleme planı, grup içindeki bazı ülkeler arasında farklı görüşlerin ortaya çıkmasına yol açtı. Çin, daha fazla ülkenin gruba katılmasını savunurken, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika, Batı karşıtı dış politikalara sahip ülkelerin sayısının sınırlı tutulmasını tercih ediyor.

BRICS ve Ortak Para Birimi Tartışmaları

BRICS içindeki bazı ülkeler, uluslararası ticaret ve finans piyasalarında dolara alternatif bir para birimi oluşturma fikrini gündeme getirdiler. Ancak, Güney Afrika’nın temsilcisi Anil Sooklal, bu teklifin Johannesburg zirvesinde masada olmadığını belirtti. Ekonomist Jim O'Neill de BRICS ülkeleri arasında ortak bir para birimi fikrini "saçmalık" olarak nitelendirdi.

Türkiye'nin BRICS'e İlgisi

Türkiye de son dönemde BRICS'e yönelik ilgisini artıran ülkeler arasında yer alıyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Çin ziyaretinde BRICS topluluğuna katılmayı değerlendirdiklerini ifade etti. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, Türkiye'nin BRICS'e olası ilgisini memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

BRICS’in Küresel Düzendeki Yeri

BRICS, gelişmekte olan ülkelerin uluslararası platformda daha fazla söz sahibi olmasını hedefleyen ve Batı'nın küresel hakimiyetine alternatif olmayı amaçlayan bir blok olarak dikkat çekiyor. Ancak, grup içindeki ülkelerin farklı çıkarları ve stratejileri, BRICS'in gelecekteki yönü ve etkisi üzerinde belirleyici olacaktır.

Türkiye'nin de ilgi gösterdiği bu topluluk, küresel güç dengelerindeki değişimleri yakından takip edenler için önemli bir odak noktası olmaya devam edecek.

Kaynak: HABER MERKEZİ