Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ciddi bir röntgenini çekmiş. Bunu da sosyal medyada paylaşmış.
İddiaları yutulacak cinsten değil.
Büyükşehir’deki tüm kurumlarda kim kayırılarak çalıştırılıyor, kim çalışmadan para alıyor, kim, Başkan’ın okul arkadaşı, kim iki maaş alıyor. İsim isim sıralamış.
Yani diyor ki:
“Büyükşehir, büyük bir arpalığa dönüşmüş.”
Prof. Dr. Kaymakçı, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden mezun olmuş. Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nin emekli öğretim üyesi.
Uzunca bir rapor yayınlamış Mustafa Hoca. Paylaşımına da “Bu yazımı kendisine teklif edilen yönetim kurulu üyeliğini ‘o konularda bilgili değilim’ diyerek kabul etmeyen dostlarıma ithaf ediyorum. İyi ki varsınız” notuyla başlıyor.
Sonrası zehir zemberek. Özellikle şirketlerin yönetim kurullarında görev yapmaya layık görülen zevattan bahsediyor Prof. Kaymakçı, “Hiçbir iş yapmadıkları halde ATM’lerden aldıkları huzur haklarını arpalık olarak nitelendiriyorum” diyor.
Ve paylaşımının bir bölümünde şu bilgileri veriyor:
“Ele aldığımız toplam 23 belediye şirketindeki toplam 234 adet yönetim kurulu başkanlığı ya da üyeliği pozisyonunun yine toplam 217 kişi tarafından doldurulduğunu, bunun 78’inin Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yetkisi dışında kalan pozisyonlar olduğu, geriye kalan 139’unun da doğrudan doğruya Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından belirlendiği, bu belirleme işleminin şirket genel kurulu ya da yönetim kurulları tarafından bu karara dönüştürüldüğü görülmüştür.”
İddialar uzayıp gidiyor. İsim isim…
Sanki Sayıştay raporu ama ürpertici iddialar.
İnsan, okuyunca “Olmaz bu kadar” diyor.
Tam metni yayınlamak isterdim ama etik olmayacağına inandığım için Büyükşehir’de yetkili her kimse okumasını, yanıtlamasını tercih ederim. Hatta bunun bilindiği kanısındayım.
Kamplar ne durumda?
Pek çok kamu kurumunun kampı var.
Polisin, DDY’nin, Milli Eğitim’in vs.
Bu kurumların mensupları, kamplara gitmek için yaz mevsimi gelsin diye günleri iple çeker.
Ama bu yıl hepsi hayal kırıklığı yaşadı. Çünkü kamplar, depremzedelere tahsis edilmişti ve onlara kapalıydı.
Oysa günübirlik denize girebilirlerdi. Olmadı. Bu yaz mevsimi nasıl geçti, nasıl geçiyor; malum.
İnsanlar, keselerine uygun tatil yapma hayali kurdular ama nafile.
Pek ala çözüm bulunabilirdi. Pek ala günübirlik misafir kabul edilebilirdi ve bu, o kampa gelir sağlama olanağını da ortadan kaldırmıştı.
Nasıl bir yöneticilik anlayışıdır, çözmek mümkün değil. Bu kampların gerçek sahipleri mağdur ediliyor, depremzedelerin emrine sunuluyor.
Bir ortası yok mu bunun Allah aşkına?
Böyle gelmiş, böyle gider
Dünyada kendi maaşını kendi belirleyen tek kurum Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.
Kararı hep sabaha karşı, basının elini ayağını çektiği saatlerde alırlar.
Bu kurum, emekli ağabeylerini de unutmamakta, onlara da bir güzel kıyak geçmektedir.
Emekli milletvekili aylığı, 2023 Temmuz ayından itibaren 62 bin 309 liradır.
Bu aylığı, Meclis’e hiç uğramayan, grup toplantısına katılmayan, önerge vermeyen, seçim bölgesini unutan emekli milletvekilleri de almaktadır.
“Gözümüz yok” diyemiyoruz. Çünkü burası Türkiye. Sürprizlere açık bir ülke.
Böyle gelmiş, böyle gider.
İbrahim Ormancı - Duvar Yazıları
İtibardan tasarruf etmeyiz, zam sağanağına yarabbi şükür deriz!
***
Kazı-Kazan'da kazandığım para ikinci kez alınan MTV vergisine gitti!
***
Ey Türk Gençliği. Birinci vazifen KPSS'de 100 alıp, mülakatta elenmek olmasın!
***
Benim oğlan harçlığına seyyanen zam istedi benden. Ahh Devlet Bahçeli Amcası ahhh!
***
Ali Babacan'ı yüzde 1 bile yapmayan oyla, 15 milletvekili çıkardığı için kutluyorum. Bence partisinin adını BE-DAVA PARTİSİ yapsın yakışır!