Bu ne ilgi?

Abone Ol

Mehmet Sadık Tunç, Karabağlar Kaymakamı iken bu ilçeden belediye başkanlığına aday oldu, aday gösterilmeyince görevine döndü. Kısa süre sonra da Buca Kaymakamlığı’na atandı.
Bu görevde altı ay durdu ve bu defa Kayseri’ye vali yardımcısı olarak gitti.
Neredeyse her hafta sonu İzmir’de idi. Buradaki geniş çevresiyle buluşuyor, istişarelerde bulunuyordu. İzmir’de kalmak, burada bir şekilde görev yapmak isteği her halinden belli oluyordu.

Son seçimlerde Ak Parti’den İzmir Milletvekili adayı oldu, sıralamada altlarda olduğu için seçilemedi.
Kayseri Vali Yardımcılığına devam ederken; sürpriz bir kararla İzmir Vali Yardımcılığı’na atandı.
Yaşamım boyunca; İzmir’e yüzlerce vali yardımcısı atandı. Hepsi de sessiz sedasız oldu. İlk kez böylesini görüyorum:
Mehmet Sadık Tunç’un İzmir vali Yardımcılığı’na atanması, büyük kitlelerce öylesine sevinçle karşılandı ki, anlatmak mümkün değil.
Sevgiyi, dostluğu biriktirmek böyle bir şey olmalı.

Sosyal medyada son bir haftanın fenomeni Tunç’tu. 
Ona bu sevgiyi gösterenler, Tunç’u belediye başkanı da vekil de yapabilir diye düşünüyorum.
Yeni görevinde kendisine başarılar dilerim.

CHP’de değişimin şifresi

CHP Buca İlçe Kongresi’nde yapılan konuşmalarda konu, kongreden çok partide esen değişim rüzgarı idi.
Tacettin Bayır, “Yüzler değil, insanlar değişmeli. Partiye yön veren ve adeta koltuklarına çivi çakmış adamların değişmesi lazım” dedi.
Kastettiği Tuncay Özkan ve diğerleriydi.
Onların, CHP içinde hiç de demokratik olmayan bir sistem yürüttüklerinden dem vurdu. Bu sistem yüzünden yerel seçimlerde sürprizlerin CHP’yi beklediğine dikkat çekti ve “Çıkış yolu parti için demokrasidir. Tabanın gücüne güvenmektir. Bunun da adı ön seçimdir” diye konuştu.
Kongrede yapılan konuşmalarda, tek adaylı ilçe seçimlerinde güvenden söz etmenin mümkün olmadığı da vurgulandı.
Diğer konuşmacıların da yılgın tavırları gözden kaçmazken; hemen hepsi ön seçimin tek çıkar yol olduğunu savundu.

O gün geliyor

Anket yapmışlar. Sormuşlar:
“Devletin sığınmacı politikasını destekliyor musunuz?”
Yüzde 50 “Evet” demiş.
O yüzde 50’ye sormuşlar:
“Sığınmacı aile ile aynı apartmanda yaşar mısınız?”
O yüzde 50’nin tamamı “Hayır” diye cevap vermiş.
Ülkenin durumu budur.
Bazı ilçeler, kasabalar, köyler, sığınmacılara ne ev, ne dükkan kiralıyor, ne de iş veriyormuş.
Karşıyaka da onlardan biriymiş.
Millete rağmen diretilen bir politikanın milletin diretmesiyle iflas edeceği günler yakın.

İbrahim Ormancı - Duvar Yazıları

Gülmeyi unutan yaşlı gençlere, emekli maaşı zammından haber ver dilektaşı!
***
Allah'ın sevgili kuluyum sanırım. Ben çayı şekersiz içmeye başlayınca, şekere her ay zam gelmeye başladı!
***
Allah bu yaştan sonra bana '' Yürü ya kulum '' dedi. Dolmuşa kallavi zam geldi biliyorsunuz!
***
Beddua edeyim her gün zam yapan vatandaşın halini bilmeyenlere. Katip arzuhalimi yaz Şah'a böyle! 
***
Bankalar tuvalet kağıdı almak için tüketici kredisi verebilir mi acaba?