Olimpiyatlar ve Avrupa Şampiyonlukları da dahil olmak üzere Türkiye’yi okçuluk sporunda dünyanın her yerinde  temsil eden, Avrupa Şampiyonluğu’ndan Dünya İkinciliği’ne kadar her düzeyde madalyaların sahibi olan ve 2024’te yapılacak Olimpiyatlara hazırlanan 25 yaşındaki İzmirli Yasemin Ecem Anagöz, Okçuluk Federasyonu tarafından milli takımdan atıldı. Yaşananları Yeni Bakış gazetesine anlatan Anagöz, “Sporcular uzun süre yarışlara katıldığında mental yorgunluk ve çöküş dönemi yaşar. Geçtiğimiz sezon kendimi çok yorulmuş ve tükenmiş hissettiğim için milli takıma ara vermek istedim. Böylece Olimpiyatlara daha iyi hazırlanacaktım. Durumu ilettiğimde bunu makul karşıladıklarını, hatta her türlü desteği vereceklerini söylemelerine karşın Türkiye Okçuluk Federasyonu ve Teknik Kurulu aldığı kararla milli takım hayatımı sonlandırdı” dedi. 

“YARIŞMADA ÖĞRENDİM”

“Bu konuda maalesef kimse konuyla alakalı olarak benimle iletişime geçmedi” diyen Anagöz, “Ailem yetkili isimlerle iletişime geçmek istediğindeyse ‘Yasemin bizim gündemimizde olan bir konu değil’ demişler. Bir daha takıma alınmayacağımı da Türkiye Şampiyonası’nda yarışırken herkesle birlikte öğrendim” diye konuştu. Bunun çok öncesinde milli takım seçmesine hazırlanmaya başladığına dikkat çeken Anagöz, “Milli takıma kimin gideceği alınan yarışma puanına göre belirleniyor. Ben de yine bu yarışmaya katılıp adil bir şekilde yarışmak istemiştim. Kazanacağımı bildikleri için seçmeye dahi almadılar beni” diye konuştu. 

“OYALADILAR”

Kendisini ‘oyalanmış’ olarak gördüğünü vurgulayan Ecem Anagöz, “Belki kandırılmış değil ama oyalanmış hissediyorum. Sadece dedikodu diye adlandıracağım 4’üncü ve 5’inci kişilerden hakkımda doğru olmayan şeyler konuştuklarını işitiyordum. Madem beni bu takımda istemiyorlardı, oyalamak yerine net bir cevap verilseydi” ifadelerini kullandı. Alagöz bu saatten sonra bazı şeylerin düzelmesinin zor olduğunu belirterek, “Yaşanan onca şeyin üstüne, beni bu duruma getiren insanların yanına dönmem, performansım açısından ne kadar doğru olur bilemiyorum” ifadelerini kullandı.

“SÖYLEMEYE KORKUYORLAR”

Federasyona karşı kendisini savunan olup olmadığı yönündeki sorumuzu da yanıtlayan Anagöz, “Hiç sanmıyorum. Etrafta o kadar büyük bir korku geziyor ki, beni destekleyen çok fazla insan olduğunu bilsem de dile getirmeye çekindiklerini de biliyorum" dedi. Takıma seçilecek yeni sporcuların da her an atılma korkusu yaşayacağını anlatan Anagöz şöyle konuştu: “Bence asıl istenen korkuya dayalı böyle bir sistem oluşturmaktı. Şuanki yaratılan atmosfer bakınca; Yasemin gibi büyük bir sporcu bile harcandı, bir başkasına neler yaparlar? diye düşündüklerini biliyorum. Eminim bunu Türkiye’de yaşayan tek sporcu ben değilim. Birçok sporcuya bunlar yaşatılıyor, yazımı paylaştıktan sonra da birçoğu bana ulaştı. Herkes ses çıkarmaktan korkuyor. Neden korkuyoruz halbuki? Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak her şeyin başında, hakları olan, devlet sporcusu unvanını kazanmış, devletimizin onurlandırdığı bir sporcuyum"

GÖZTEPE DESTEK OLDU”

“Bağlı olduğum Göztepe Kulübü yetkilileri benim neden böyle bir ara verme ihtiyacı duyduğumu anlayabilecek profesyonellikte. Bir sene boyunca antrenmanlarımı aksatmadan yapabilmem adına bana her türlü olanağı sağladılar. Önümüzdeki süreç için de görüşmelerimiz devam ediyor. Başka bir ülkeden “gel bizim vatandaşımız ol, bizim ülkemiz adına yarış” teklifini ise hiç düşünmedim. Şu an anlayacağınız üzere çok normal şeyler yaşamıyorum. Böyle net ve keskin bir karar için erken olduğunu düşünüyorum.

“ONLAR YANIMDA OLMASA DA…”

“Açıkçası bir anda okçuluk ortamından yok olmamı istediler ve oldurdular. Benim için çok büyük problem arz eden şeyler değil. Bana yapılan yarın hepsine teker teker yapıldığında ben yine de yanlarında olurum. İyi günde herkesin etrafı kalabalık olur. Kötü günümde okçuluktaki insanlar olmasa da kişisel hayatımdaki ömürlük dostlarım ve ailemin benim yanımda olması yeterli.”

Kaynak: Murat Ervin