İzmir'de yaşayan Buket Aslan, dünya genelinde çok nadir görülen genetik temelli ‘Coffin-Lowry’ sendromuna sahip olan oğlu Bahadır daha iyi olsun diye fizyoterapi eğitimi alarak çocuğuna daha faydalı olabilmek için 36 yaşında yeniden üniversiteye başladı. Aslan, sendrom nedeniyle genel gelişim geriliği yaşayan, 37 derece ateş nöbetleri geçiren ve konuşmakta zorluk çeken 5 yaşındaki Bahadır için hayatını adadı.

Bahadır'ın durumunu fark eden Aslan çifti, hemen hastaneye başvurarak genetik testler ve nörolojik incelemeler yaptırdı. Sonuç olarak, Bahadır'a henüz 20 aylıkken, protein eksikliğine bağlı genetik bir sendrom olan ve nadir hastalıklar sınıfına giren ‘Coffin-Lowry sendromu’ teşhisi konuldu.

Bu zorlu süreçte Aslan çifti, sağlıklı bir kız çocuğu daha sahibi oldu. Baba Recep Aslan kamu görevinde çalışırken, Buket Aslan ise asıl mesleği Fen Bilgisi öğretmenliği olan bir anne olarak, tüm enerjisini iki çocuğuna adadı. Bahadır'ın daha iyi gelişmesi ve sosyalleşmesi için evlerini Karşıyaka'dan Menderes'e taşıyan Aslan çifti, Bahadır'ın fiziksel ve sosyal gelişimine odaklandı.

Bahadır'ın daha iyi bir yaşam kalitesine sahip olması için fizyoterapi eğitimi almaya karar veren Buket Aslan, İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nde eğitimine başladı. Aslan, eğitimini sürdürürken, Bahadır da özel eğitim ve fizik tedavi almaya devam etti.

Aslan, "Bahadır, benim her şeyim. Onu çok seviyorum. Detaylı bir fizik tedavi ve rehabilitasyon eğitimi almanın Bahadır için çok yararlı olacağını düşündüm. Şu anda İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde, ikinci sınıfta eğitimime devam ediyorum. Bahadır, sadece özel eğitim ve fizik tedavi alıyor. Ben okuldayken annem ve babam da torunlarıyla ilgileniyor. Üniversitede öğrendiğim bilgileri, egzersiz ve uygulamaları, evde Bahadır’la deniyoruz. Bana hiç zor gelmiyor, çünkü çocuklarımı seviyorum" şeklinde konuştu.

Coffin-Lowry sendromu hakkında farkındalık oluşturmak için Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) bir derneğe üye olan Aslan, yurt dışında aynı sendroma sahip çocuklarla ve aileleriyle iletişim kurarak tecrübelerini paylaşıyor. Aslan, "En büyük hedefim, Bahadır’ın kendi ayakları üzerinde duran, mutlu bir birey olarak hayata devam etmesini sağlamak. Bunu da sevgiyle, bağlılıkla ve ilgiyle başarabiliriz. Hastalık, maalesef ülkemizde de çok tanınmıyor. Şu anda ülkemizde bu hastalık teşhisini alan 5 kişiye ulaştım. WhatsApp grubu kurduk, bu sayede birbirimizle görüşmeyi sürdürüyoruz" dedi.

Muhabir: Canan Kaya