Yaşam

Çankırı'daki yılların eskitemediği hikayeler: Çankırı şehir efsaneleri

Abone Ol

Çankırı'nın derinliklerinde saklı kalan yılların eskitemediği hikayeler, adeta şehrin ruhunu şekillendiriyor. Her biri zamanla büyüyen ve bir efsaneye dönüşen bu hikayeler, Çankırı'nın tarihine ve kültürüne derin bir pencereden bakmamızı sağlıyor. İşte, bu şehrin mistik atmosferini ve merak uyandıran detaylarını keşfetmek için sıklıkla yapılan aramaların başında gelen Çankırı şehir efsaneleri sorguları, bizi geçmişin izinde unutulmaz bir yolculuğa davet ediyor.

Sultan ve Paşa Efsanesi

Çankırı'nın Bağkışla bölgesinde bulunan gri renkli kayalar, bölgenin en dikkat çeken özelliklerindendir. Ancak, bu kayaların oluşumuyla ilgili bir efsane vardır ki, yüzyıllardır halk arasında anlatılır.

Osmanlı döneminde, bölgeye Tatarlar tarafından bir saldırı gerçekleşmiştir. Bu saldırıda, birçok köy yakılıp yıkılmış, insanlar öldürülmüştür. Ancak, bu saldırı sırasında kayaların arasına saklanan ve saldırıyı sağ olarak atlatabilen tek kişi, Sultan adında bir genç kızdır.

Sultan, kayaların arasına saklanırken dua eder ve Allah'tan kendisini korumasını ister. Dualarının kabul olduğunu düşünerek, iki kayanın birleşmesi sonucu taşa dönüşür. Bu olayın ardından, kayaların arasından akan suyun Sultan'ın gözyaşları olduğuna inanılır ve suyun bir dere oluşturduğu söylenir. Ayrıca, bu suyun şifalı olduğuna da inanılır ve bölge halkı tarafından kullanılır.

Akkız Efsanesi

Çankırı'da anlatılan bir diğer efsane ise Akkız Efsanesi'dir. Şifa Yurdu'nda yetişen bir kız çocuğunun hikayesini anlatır. Kimsesiz bir şekilde büyüyen Akkız, şifa yurdunda eğitim alır ve dini bilgisini artırır. Özellikle kadın hastalıkları ve ruhsal sorunlar konusunda uzmanlaşır. Ancak, bazı insanlar tarafından iftiraya uğrar ve parasını aldatmakla suçlanır. Bu iftiraları temizlemek için mahkemeye başvurur ve masumiyetini kanıtlar.

Akkız, şifa yurduna geri döner ve burada insanlara şifa dağıtmaya devam eder. Tekkenin önündeki parka çiçekler ve ağaçlar diker ve bu çiçeklerin şifalı olduğuna inanılır. Akkız, toplumda saygın bir figür haline gelir ve kadınların hocası olur.

Ancak, bir salgın hastalık olan "Taun" bölgeyi etkisi altına alır. Akkız, hastaları iyileştirmek için çabalarken hastalığa yakalanır ve hayatını kaybeder. Akkız'ın mezarı, onun iyilikleri ve şefkatiyle hatırlanır ve saygıyla anılır.