Çeşme sakızı tıbbi ve aromatik değeri ile tarihten günümüze sağlık ve lezzet kaynağı olarak ekonomik değerini koruyor. Dünyada sadece Ege Denizi’nin özel bir bölgesi olan Çeşme’de ve karşısında ulunan Yunanistan’ın Sakız Adası’nda yetişen damla sakızı ağacı, 400 yılı aşkın süredir Çeşme’de kök salmayı sürdürüyor. Yunanistan yıllık 130 ton sakız üretirken 2 milyar euro gelir elde ediyor. Çeşme ise elindeki fırsatı yeterince değerlendiremiyor. Sağız ağacını bölgede yeniden bir ekonomik değere dönüştürmek için harekete geçen üretici Hasan Ege Tütüncüoğlu, “Çeşme’de tarımsal arazi bulmakta çok zorlanıyoruz. Çünkü arazi çok pahalı. Tarım yapmak için fizibil olmuyor. Devlete ait kamu arazileri de hem sit alanında hem de turizm alanında kaldığından bu arazilerde de tarım yapılmasına çok sıcak bakılmıyor” diye konuştu.
12 bin fidan dikildi
Coğrafi işaretli damla sakızını üretmek için fidanların toprakla buluşması gerektiğini aktaran Tütüncüoğlu, “Şu an 100 kilogram Çeşme Damla Sakızı üretmekteyiz. Dikilen ağaçlardan 5 yıl sonunda 1 ton sakız üreteceğiz. Bu rakamın artması 4-5 ton seviyelerine çıkmak için mutlaka yeni arazi tahsisleri lazım. Bizler fidan üretiriz ama toprak olmadıktan sonra bunun bir anlamı yok” ifadelerini kullandı. Yeni dikilecek ağaçlarla beraber 5 yıl sonunda 1 ton sakız hasat edebilir hale gelineceğini aktaran Tütüncüoğlu, “Hedefimiz 5 yıl sonunda 100 bin dikilmiş sakız fidanı ve 10 sene sonunda ise 10 ton damla sakızı toplayabilmek. Bu yıl için 15 bin yeni sakız fidanı ürettik. Toplamda 35 bin sakız fidanı üretilmiş oldu. Bunların 8 bin 500 tanesini devletin sakız ağacı dikmek üzere bize tahsis ettiği 120 dönüm araziye dikildi. 3 bin 500 tane de Çeşme Belediyesi’ne ait yeşil alanlara dikildi. Önümüzdeki yıl 20 bin yeni sakız fidanı üretimi planlıyoruz” sözlerine yer verdi.
‘Sakıza yatırım başladı’
Coğrafi işaretin alınması ile yerli halk ve yatırımcının da Çeşme Damla Sakızı ile ilgilenmeye başladığını söyleyen Tütüncüoğlu, yakın bir süreçte sakız üreticilerinin Birlik ya da Kooperatif çatısı altında toplanmayı amaçladıklarını belirtti. Amaçlarının Çeşme damla sakızın gastronomi, farmakoloji, kozmetik literatürüne geçirmek olduğunu vurgulayan Tütüncüoğlu, “Bizim üretimimiz şimdilik en az düzeyde. Gerekli destekler sağlanırsa Çeşme sakız üretiminde yüksek potansiyel taşıyor. Sakız ağacı su, ilaçlama, gübre de istemiyor. Yangına karşı da çok dirayetli. Dünyanın çoğu yerinde ağaç olarak yetişebiliyor ama sakız üretmiyor. Bu ağaçlar dünyada sadece Çeşme ve Sakız adasında sakız üretiyor” ifadelerini kullandı.
Sakız Köyü geliyor
İlerleyen yıllarda Sakız Köyü kurma fikri de olduğunu aktaran Ege Tütüncüoğlu, “Bu oldukça uzun bir süreç. Önce fidan üretim sayımızı 100 binlere çıkarıp bunları toprakla buluşturmamız lazım. Ondan sonra bu ağaçlardan ve budamalardan distilasyon yöntemiyle elde ettiğimiz sakız yağlarından kozmetik üretimimizi arttırmamız lazım. Sakız Köyü ve Sakız Festivali de bunların ardından şekillenecek” şeklinde konuştu. Çeşme’de ilk defa damla sakızı üretiminin ticari amaçlı yapıldığına dikkat çeken Tütüncüoğlu, elde ettikleri ilk ürünleri Çeşme’de 100 yıllık pastanelere verdiklerini işletme sahiplerinin de sakızın aromasının ve kalitesinin Sakız Adası’ndan getirdikleri sakızdan bir farkı olmadığını kendisine söylediklerini aktardı.
Tatlıdan ülsere
Damla sakızı özellikle geleneksel tatlılarda, dondurmalarda, likörlerde, sakızlı kurabiyelerde ve sakız reçeli gibi ürünlerde tat verici olarak kullanılıyor. Kozmetik sektöründe ise cilt bakım ürünlerinde ve parfümlerde sıkça yer alırken antioksidan özellikleri sayesinde cildi yenileyici ve gençleştirici etkileri bulunuyor. İlaç ve tıp alanında da mide ve sindirim sorunlarını hafifletici etkileriyle bilinen damla sakızı ağız ve diş sağlığı için de kullanılıyor. Antibakteriyel özellikleri nedeniyle mide ülseri gibi rahatsızlıkların tedavisinde destekleyici olarak kullanılan sakız, tıbbi ürünlerin yanı sıra kapsül kaplamalarında ve doğal ilaç formüllerinde kendine yer bulmakta.