İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Kasım ayı ikici oturumunda tansiyon yükseldi. Gündem dışı konuşmalarda söz alan CHP Kiraz Meclis Üyesi Özgür Korkmaz’ın, “10 Kasım’da, tam da önderimizin ölüm yıl dönümünde şaşkınlık ve üzüntüye tanık olduğumuz Yeniköy mahallemizde bulunan Mustafa Kemal Atatürk büstlerine yapılan aşağılık ve haince saldırıyı esefle kınıyorum. Bilinsin ki AK Parti zihniyetinin on yıllarca sürdürmüş olduğu, Mustafa Kemal Atatürk'ü itibarsızlaştırma ve karalama çalışmalarının vahim sonuçlarını yaşıyoruz” sözleri, AK Parti ve CHP üyeleri arasında gerginliğe neden oldu. AK Parti üyelerinden yükselen sesler üzerine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, başkanlık makamının verdiği inisiyatifi kullanarak meclis oturumunu sonlandırdı. Meclis’in bitiminin ardından ise yaşanan bu olayla ilgili AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız ve beraberindeki meclis üyeleri açıklamalarda bulundu.
“Antidemokratik bir yönetim”
Meclis toplantı salonu önünde konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız, Başkan Tugay’ın meclisi inisiyatif kullanarak kapatmasını doğru bulmadıklarını ifade ederek, “Bugünlerde renkli bir meclis ortaya çıkıyor. Meclisin bitirilmesi açıkça utandırmıştır. Çünkü meclis üyeleri kent gündemiyle ilgili konuları konuşmaya tahammülü yoksa bu meclisi nasıl yöneteceğiz. Sayın Başkan kendine göre meseleleri yorumluyor. Ama meselelerin cevabı verilmeye geldiğinde meclisi bırakmayı ve yetkisini kullanarak meclisin terk etmeyi uygun görüyor. Bunu kınıyoruz. Bugüne kadar biz meclis uyumunu bütün anlayışıyla taşıdık. Siz de biliyorsunuz, ilk başladığımız dönemlerde dilek ve temenni maddesinin nasıl işlediğini. Bu konuda yaklaşımımızı da ortaya koyduk.
Bugün Sayın Başkan hem grup sözcümüzün ifadelerini ortaya konurken karşılıklı bir meclis yönetmeyi tercih etti. Sistematik olarak şunu çok rahat yapıyorlar; Kendi grubundan arkadaşları hiçbir zaman dile dikkat etmeden konuşurken müdahale etmemeyi, ama bizim arkadaşlarımız grubumuza şahsımıza, karşımıza yapılan eleştiriyi aşan ifadelere cevap verdiğimizde de maalesef bugün gördüğünüz gibi tahammül sınırına dayanamayıp meclisi terk ettiler. Bu yaptıkları usule ve yönteme uygun değildir. Demokratik değildir. Her şeyden önce Sayın Başkan genel cerrah. Cerrah olarak sakin olması gerekiyor. Ben mesleki sakinliği olduğunu düşünüyordum ama meclis yönetme ayrı beceridir. O becerisi olmadığını bugün kendisi göstermiştir. Meclisi daha sakin yönetmek zorunda. Meclis üyelerinin kent gündemiyle ilgili meseleleri taşıdığında sabırla dinlemek zorunda. Üzerinde mutabakat sağdığınız koşul ve şartlara uymak zorunda.
Bu meclis sadece kendi iradesini yöneten bir meclis değildir. Zaten üç meclis oturumunun bir tanesine katılıp iki tanesine katılmayan bir belediye başkanı var. Bu konuda Tunç Soyer'i örnek alıyor anladığım kadarıyla. Diğer konularda pek örnek almıyor. Reddediyor. Ama kendisine şunu hatırlatmak isterim; Biz kenti konuşmak istiyoruz. Kentin meselesini konuşmak istiyoruz. Birtakım algılarla olmaz. Mesela ormanla ilgili biz önerge verdik değerli arkadaşlar. Siz de biliyorsunuz. Daha hala önergemiz bizim komisyonda beklemektedir. Onu kalktılar yardım komisyonuna havale ettiler. Biz o komisyonu üyesiyiz, daha onun gündemine getirmediler. Kendilerine son on yılda yanan yerleri tek tek gezelim dedik.
Teklifimiz aynen geçerlidir. 1 milyon 100 bin ağaç dikilecek olan noktada bilgi eksikliği ve bilgi cehaleti de konuşmasınlar. Yine kulaktan dolma bilgilerle kent gündemini bir meclis üyesi oluşturabilir, ama bu şehrin şehir emrine talip olmuş ve seçilmiş biri konuşamaz. Ve bugün yaptığı tavırdan dolayı kendisini kınıyoruz. Kabul edilebilecek gibi tavır değildir. Mecliste dilek ve temenniler gündemi meclisin bir gündemidir. Bu gündemde net onaylanmıştır. Bu mecliste sözle ilgili mutabakat sağladığımız bir nokta vardır. Konuşacak arkadaşlarımızı yazılı bildirdik. Mutabakata uyduk. Daha o liste tamamlanmadan, sözler bitmeden ‘meclisi kapatıyorum’ yemez. Bu antidemokratik bir uygulamadır. Kendisini tüm grubumuz olarak kınıyoruz” dedi.