Türkiye’nin bir gıda kriziyle karşı karşıya gelebileceği konusunda uyarıda bulunan Ziraat Yüksek Mühendisi Ferdan Çiftçi, “Önümüzdeki günlerde ‘devren satılık çiftlik’ haberlerini görürsek şaşırmayalım. Tarımda üretici yaşı 55’ten 60’lara çıkmış durumda. Genç çiftçi topraktan uzaklaşıyor” dedi. 
Bursa’nın Karacabey Ovası’nda salçalık domatesleri ellerinde kalan çiftçiler, geçen gün Bursa-İzmir Karayolu’nda sorunlarını dile getirmek amacıyla bir eylem düzenledi. Ülkemizde benzer sorunları pek çok üreticinin yaşadığına dikkat çeken Ziraat Yüksek Mühendisi Ferdan Çiftçi, uygulanan yanlış tarım politikalarına dikkat çekti. 

Ferdan Çiftçi-2

Devren satılık çiftlik!

Çiftçi, “Tarımda sorunlarımız bitmiyor. Türkiye’de son 22 yıldır uygulanan yanlış politikalar neticesinde tarım bitme noktasına geldi. Çiftçi zaten bitmiş durumda. Bir yandan ekonominin kötü gidişine bağlı olarak maliyetlerdeki yükselişler, desteklemelerin yetersizliği, diğer yandan iklim kriziyle birlikte deyim yerindeyse çiftçi yok oldu. Buna bağlı olarak tüketicinin mutfağı da zor kaynıyor. Son dönemlerde domateste ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Sanayi domatesinde hem bölgemizde hem diğer üretim yerlerinde sıkıntılar var. Ne yazık ki sözleşmeli üretimde çiftçi 4 liralardan yaptığı sözleşmeleri, şu anda 2 liradan fabrikalara ancak verebiliyor. Bu da üreticinin zarar etmesi demek. 
Karadeniz’de fındıkçılar isyanda. Bir taraftan ayçiçeğinde, buğdayda benzer sorunlar yaşanıyor. Öte yandan hayvancılığımız ciddi bir krize doğru gidiyor. Süt alımlarında yapılan indirimler ise süt üreticilerini zor durumda bırakıyor. Önümüzdeki günlerde ‘devren satılık çiftlik’ haberlerini görürsek şaşırmayalım. Hayvanlarını elden çıkarmaya çalışan üreticiler de bizi şaşırtmasın. Son günlerde kesime giden dişi hayvanlardan söz ediyoruz. Et fiyatları yerinde durmuyor. Et ithalatıyla bu sorunları çözemedik” ifadelerini kullandı.

‘Üretim cesaret işi’

Küresel iklim değişikliğinin tarıma etkilerini değerlendiren Çiftçi, “Küresel iklim değişikliğiyle de ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Kuraklık, yağış eksikliği veya zamansız aşırı yağışlar üretime zarar olarak yansıyor. Bazı yerlerde çiftçilere kışlık ürün ekmeyin, su veremeyeceğiz mesajları gönderildi. Bu da bize tarımda ne kadar plansız olduğumuzu gösteriyor. Bizim acilen toparlanmaya ihtiyacımız var. Çiftçilere verilen destek yetersiz. Ciddi bir enflasyon var. Açıkçası bu koşullarda üretim yapmak büyük cesaret. Öncelikle üreticilerimize teşekkür etmek istiyorum. Kazanmandan da üretimlerini sürdürüyorlar” dedi.

Gıda krizi kapıda

Önümüzdeki dönemde ciddi bir gıda krizi yaşanabileceği konusunda uyaran Çiftçi, “Tarımda üretici yaşı 55’ten 60’lara çıkmış durumda. Genç çiftçi topraktan uzaklaşıyor. Bunun hem ekonomik hem sosyal koşulları var. Çiftçiler nereye kadar dayanacak? Zarar eden bir fabrika, küçük esnaf kepenk kapatıyor. Benzer bir durum burada da yaşanabilir. Şu ana kadar üretimin durmamasının sebebi, çiftçilerin toprakla güzel bir ilişki kurmuş olmasıdır. Geleneksel bir şekilde o topraklardan kendi ihtiyaçlarının da bir kısmını karşılıyor olmasıdır. Dışarıdan sermaye ile bu işe yatırım yapan büyük üreticiler zaten zarar ettikleri anda bırakıyor. Burada tek dayanan küçük üreticidir. Dolayısıyla küçük üreticinin kıymetini bilmemiz ve desteklememiz gerekiyor” diye konuştu. 

Tarım topraklarına sahip çıkalım

Tarımsal kalkınma için planlı üretimin önemine dikkat çeken Çiftçi şunları söyledi: “Tablo çok karanlık görünse de yapabileceklerimiz var. Öncelikle tarım topraklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Temiz su kaynaklarımıza sahip çıkmalıyız. Suyu doğru, verimli kullanmamız lazım. Su varlığımıza göre bir tarımsal üretim planlamasına ihtiyacımız var. Bu topraklar 10 bin yıldır tarımsal üretimin başladığı ve yapıldığı topraklar. Kendi genetik kaynaklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Bu süreçte kamunun öncü rolü de çok önemli. Desteklemelerin doğru, nitelikli, zamanında ve yeterli miktarda olması şart. Bu sistem içinde kooperatiflerin rolünü de artırmamız gerekiyor.”

Kaynak: Doğukan Fikri Fidan