Tatilcilerin gözdesi haline gelen Datça, Ege'nin incisi olarak biliniyor. Ancak pek çok kişi Datça'nın tam olarak nerede olduğunu ve tatilinde nereleri gezebileceğini merak ediyor. İşte Datça'nın güzelliklerini keşfetmek isteyenler için detaylı bir rehber. Datça nerede? Datça'da nereler gezilir? sorularının yanıtı haberimizde yer alıyor...
Datça nerede?
Datça Yarımadası, MÖ 2000'lere kadar uzanan köklü bir tarihe sahiptir. Karyalılar, bölgenin ilk yerli halkı olarak bilinir ve en parlak dönemlerini Dorlar döneminde yaşarlar. Dorlar, MÖ 1000'lerde Trakya üzerinden güneye inerek Yunanistan üzerinden bölgeye gelir ve bugünkü Datça ilçe merkezinin 1.5 km kuzeydoğusundaki Burgaz mevkiinde Dor uygarlığının merkezi olan Knidos'u kurarlar. Knidos, ticari nedenlerle MÖ 4. yüzyılda bugünkü görkemli kalıntıların olduğu yere taşınır ve şehir Afrodit heykeli ile ünlenir.
Datça, Ege Bölgesi'nde yer alan bir coğrafyaya sahiptir. Dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahip olan Datça Yarımadası, %66'sı orman, %18'i seyrek çalılık ve kayalık olan doğal güzellikleriyle dikkat çeker. Yarımadanın 235 kmlik sahil şeridi, büyüklü küçüklü 52 koyla bezenmiştir.
Tarım, Datça ekonomisinin temelini oluşturur. Badem üretimi, özellikle ilçe ekonomisinde önemli bir yer tutar. Ayrıca kayısı, erik, domates, narenciye gibi ürünler de ekonomide önemli bir yere sahiptir. Arıcılık da bölgede yaygındır. Datça'ya ulaşım için uçak, otobüs, feribot gibi çeşitli seçenekler bulunmaktadır. Dalaman Havalimanı veya Milas-Bodrum Havalimanı'na iniş yaparak ardından Datça'ya ulaşabilirsiniz. Ayrıca otobüsle de ulaşım sağlanabilir.
Datça, tatil turizminin en canlı olduğu şehirlerden biridir. Birbirinden güzel koyları ve plajlarıyla tatilcileri kendine hayran bırakır. Mavi bayraklı plajları ve doğal güzellikleriyle Datça, dinlenmek ve keşfetmek isteyenler için ideal bir tatil rotasıdır. Konaklama açısından da çeşitli seçenekler sunar: oteller, pansiyonlar, apartlar ve kamp alanları gibi.
Datça'da nereler gezilir?
Datça özellikle koyları ve plajları ile görebileceğiniz pek çok yeri bünyesinde barındırıyor. Fakat sadece koyları değil farklı yerleri de görmek istiyorsanız görmeden dönmemeniz gereken yerler bulunuyor.
Eski Datça: Huzurun ve Tarihin Buluşma Noktası, Datça'ya gidenlerin mutlaka yürümesi gereken yerlerin başında tabi ki Eski Datça geliyor. Eski Datça'ya gittiğiniz zaman kendinizi huzurlu sokakların kollarında hissedeceksiniz. Ömrünüzün geri kalanını geçirmek isteyeceğiniz türden bir yer olan Eski Datça'nın arnavut kaldırımlı sokaklarından yayılan mis gibi çiçek kokuları eşliğinde adeta yaşadığınızı hissedeceksiniz. Sokaklarda bulunan rengarenk hediyelik eşya dükkanları ve sanat atölyeleri ile rüya gibi bir atmosferin içinde bulacaksınız kendinizi.
Can Yücel'in Evi: Şairin İzinde, Badem ağaçlarının gölgesinde yürürken Can Yücel’in neden “Mekanım Datça Olsun” dediğini anlayacaksınız. Can Yücel ve Eski Datça demişken buraya kadar gelip Can Yücel’in Evini görmeden dönmeyin. Usta şairin annesinin ve kızının hala yaşadığı bu eve yalnızca şairin ölüm yıldönümlerinde girilebildiğini aksi halde annesinin ve kızının rahatsız edilmek istemediklerini bilmenizde fayda var.
Kızlan Yel Değirmenleri: Tarihin Rüzgarı, Datça’ya kadar gelmişken Kızlan Yel Değirmenlerini görmeden elbette olmaz. Bölgenin tarihine tanıklık etmek isteyenlerin Knidos Antik Kenti’nden sonra uğrak noktası olan bu yel değirmenleri sizi farklı bir havaya sokacak.
Datça Hurması: Lezzetin Doğal Hali, Endemik bir tür olan Datça hurması yarımadanın doğu kesiminde Eksera Vadisi'nde ve güneydoğusunda Lindos Burnu ile Bozan Burnu arasındaki ve meşhur soğuksu virajlarının olduğu bölgenin kuzey ve güney taraflarındaki vadilerde toplu olarak görülür. Kuzeyde Eksera Deresi, güneyde Hurmalıbük, Karaali Deresi, Karasüleyman Deresi çokça görüldüğü yerlerdir. 10-12 m hatta 15 m uzunluğa erişebilen hurma ağaçlarının meyveleri Ekim - Aralık ayları arasında olgunluğa ulaşır.
Kekik Balı: Doğanın Tatlısı, Gelişmiş olan arıcılık, ilçenin önemli gelir kaynaklarından biridir. Çam balı, harnup balı, kekik balı ve çiçek balı ilçede üretilen başlıca bal türleri olup, özellikle kekik balı en değerlisi olarak kabul görmektedir.