Deprem!
1-) Şili Depremi (1960), Şiddeti: 9.5, Süresi: -, Ölü sayısı: 3 bin,
2-) Alaska Depremi (1964), Şiddeti: 9.2, Süresi: 4.38 dakika, Ölü sayısı: 131,
3-) Endonezya Depremi (Sumatra Adası) (2004), Şiddeti: 9.1,
Süresi: 8.3 - 10 dakika, Ölü Sayısı: 23 binden fazla,
4-) Japonya (Tohoku) Depremi ve tsunamisi (2011), Şiddeti: 9.0,
Süresi: 6 dakika, Ölü sayısı: 15 bin 900,
5-) Rusya (Kamçatka) Depremi (1952), Şiddeti: 9.0, Süresi: -, Ölü sayısı: 0,
6-) Şili Depremi (2010), Şiddeti: 8.8, Süresi: 3 dakika, Ölü sayısı: 723,
7-) Küba (Jamaika) Depremi (2020), Şiddeti:7.7, Süresi: -, Ölü sayısı:-
Rakamlardan da anlaşılacağı üzere depreme hazırlıklı olmak ile ölüm arasında bir paralellik var.
Ne kadar depreme hazırlık o kadar az ölüm!
Depremin en çok olduğu ülke Japonya!
Onlara deprem vız geliyor…
Yedi ve üstündeki depremler bile sıradan…
Ölüm yok, yıkım yok, hasar yok…
Bizler, depreme; kader, alın yazısı, mukadderat diyoruz…
Tanrının bizi cezalandırdığını düşünüyoruz.
Ya da bir işaret!
Deprem ülkesiyiz…
Üçüncü Jeolojik Zaman’ın başında Anadolu’nun büyük bir bölümü kara haline gelmiştir.
Dördüncü Jeolojik Zamanda Türkiye aşağı yukarı bugünkü görünümünü almıştır.
Genç bir kara parçasıdır Türkiye, hala oluşum halindedir. Yer hareketleri sürmektedir.
Deprem değil binalar öldürür…
Değil bilim adamları, din adamları bile isyandalar…
İlahiyatçı Nihat Hatipoğlu bile kader, mukadderat anlayışına isyan etti ve şöyle dedi: “Bu yapıların iznini veren, kolonları kıran, yanlış malzeme kullanan, katil hükmündedir İslam dininde, zalimdirler.
Bilim adamlarının, işin uzmanlarının sözü, bizim için dini bir emir gibidir. Geçmişte dinlemediğimiz için bunlar başımıza geldiyse buna kader demeyeceğiz. Kader bu değil. Kader akıllı düşünmektir. Kader tedbir almaktır. ‘Akıldan daha büyük tedbir yoktur’ diyor sevgili peygamberimiz.
Bir yıllık binalar yıkılıyor. Demek ki hile hurda var. Bunların hesabını öyle bir sormalıyız ki bir daha böyle bir şeye tevessül edemesinler.”
Nihat Hatipoğlu doğru söylüyor.
Bilim adamları ne diyor ise odur!
Depremler değil binalar öldürür!