Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, daha önce de birkaç kez elinde kılıçla hutbe okumuştu. Ayasofya'nın cami olarak yeniden ibadete açılmasının ardından kılıçla hutbe okuma geleneğini sürdürmüştü. Bu uygulamayı açıklarken Erbaş, "Kılıçla hutbe okumak, tarihimizde ve geleneğimizde var olan yaygın bir uygulamadır" ifadelerini kullanmıştı. Ayrıca, bu tür bir hutbenin Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesinin bir ilanı ve fetihle ilgili bir mesaj olduğunu belirtmişti.

Erbaş’ın Cuma hutbesinde şu ifadeler yer aldı;

İnsanlık tarihinin şahit olduğu en büyük zulümlerden biri bugün Filistin’de, Gazze’de yaşanıyor. Bebek, çocuk, kadın, yaşlı demeden masum insanlar vahşice katlediliyor. Evler, camiler, okullar ve hatta hastaneler acımasızca bombalanıyor. Bütün dünyanın gözü önünde büyük bir insanlık suçu işleniyor. Binlerce masum insan aynı anda can verirken insaf ve vicdanını kaybetmiş dünya bu soykırımı sadece seyrediyor. Mazlumun ırkına, diline ve dinine bakılmaz. Tüm insanlığı zalimin karşısında mazlumun yanında olmaya davet ediyoruz.

Erbaş'ın kılıçla hutbe okuma geleneği, farklı görüşlere sahip olanlar arasında tartışmalara neden olmuş ve bazı eleştirilere maruz kalmıştı. Bu uygulamanın sembolik bir anlam taşıdığı ve tarihi referanslarla kullanıldığına inananlarla, bunun çağdışı ve provokatif bir hareket olduğunu düşünenler arasında görüş ayrılıkları bulunmaktadır.

Kaynak: Haber Merkezi