Kırşehir’de düzenlenen 7. Uluslararası Ahilik Haftası Sempozyumu’na katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, burada yaptığı konuşmada, Diyarbakır’da yaşanan Narin Güran cinayeti ve Tekirdağ’daki Sıla bebek olayına değindi. Erbaş, "Katil tespit edilse ne değişecek? İstersek bin yıl ceza versinler, bizim acımız dinmeyecek. Cinayetler işleniyor, yasalar caydırıcı mı? Ölümse ölüm, idamsa idam" şeklinde ifadelerde bulundu.

'Caydırıcılık neye yarar?'

Diyanet İşleri Başkanı, Kırşehir programı kapsamında Ahi Evran Üniversitesi’nde cuma namazı sonrasında öğrencilere ahi pilavı dağıttı. Pilav dağıtımının ardından gerçekleştirilen sempozyumda, ahiliğin temel prensipleri ve din adamlarının bu konudaki görüşleri üzerine bilgiler paylaştı. Erbaş, konuşmasında, Diyarbakır’daki cinayet ve Tekirdağ’daki olayları hatırlatarak, "Katil bulunursa ne olacak? Kanunlar caydırıcı mı? 2 yaşındaki bir bebeğe neler yapıldığını görüyorsunuz. Yasalar caydırıcı değilse, suçlular ceza almayı umursamıyorsa, caydırıcılık neye yarar?" ifadelerini kullandı.

'Caydırıcılığı olan yasalar...'

Cezaların, işlenen suçların ciddiyetine göre caydırıcı olması gerektiğine vurgu yapan Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ölümse ölüm, idamsa idam. Bu durumda caydırıcılığı nasıl sağlayacağız? İmam Gazali’nin de dediği gibi; caydırıcılığı olan yasalar. Tarih boyunca yasalar var, mahkemeler var. Milattan önce 2000’li yıllarda yaşamış Hamurabi bile, yasalarının gökten indiğine inanmasına rağmen insanları caydıramadı. O nedenle uhrevi müeyyide ve ahiret bilinci önemlidir. Bu yüzden günde 40 kez namazda 'Maliki Yevmiddin' diyoruz."

Kaynak: İHA