Güncel

Diyarbakır adı nereden geliyor? Diyarbakır'ın eski adı nedir?

Diyarbakır, tarih kokan sokakları, zengin kültürel mirası ve tarihi dokusuyla dikkat çeken bir şehir olarak pek çok kişinin merakını cezbetmektedir. Özellikle, şehrin adının nereden geldiği ve geçmişine ait eski isimleri hakkındaki bilgiler, meraklı zihinlerin odak noktasını oluşturuyor. Bu yazıda, Diyarbakır'ın adının kökenine dair ilginç detayları keşfedecek ve zaman içinde geçirdiği isim değişikliklerini birlikte inceleyeceğiz. İşte detaylar haberimizde

Abone Ol

Diyarbakır, sadece bugünün değil, aynı zamanda binlerce yılın izlerini taşıyan bir şehir olarak bilinir. Ancak, pek çok kişi Diyarbakır'ın adının nereden geldiğini merak eder. Bu eski şehir, tarih sahnesine çıktığı günden bu yana birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Yazımızda, Diyarbakır adı nereden geliyor? ve Diyarbakır'ın eski adı nedir? Diyarbakır'ın adının kökeni ve şehrin geçmişine dair önemli bir parça olan eski adları üzerinde duracak ve bu bilgiler ışığında Diyarbakır'ın zengin tarihine kısa bir yolculuğa çıkacağız. İşte detaylar...

Diyarbakır adı nereden geliyor?

Diyarbakır şehri, geçmişte çeşitli dönemlerde farklı adlarla anılmış önemli bir tarihî şehirdir. MÖ 200'de Asur hükümdarı Adad-Nirari'ye ait bir kılıç kabzasında, şehrin adı "Amid" ya da "Amidi" olarak geçmektedir. Roma ve Bizans kaynaklarına göre ise şehir, farklı varyasyonlarda olan "Amid," "O'mid," "Emit," ve "Amide" şekillerinde adlandırılmıştır. 11. yüzyılda bölgeye yerleşen Türkmenler, şehirde kullanılan siyah renkli taşlardan esinlenerek şehre "Kara Amid" adını vermişlerdir. Müslüman Arapların hakimiyeti sırasında ise buraya yerleşen Bekr kabilesinden dolayı şehir, "Diyâru Bekr" yani "Bekr Kabilesinin Yurdu" olarak kaydedilmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerine kadar, "Diyâru Bekr" (sonrasında Diyarbekir) daha çok bölge adı olarak kullanılmıştır. Ancak özellikle 1867 yılında vilayet statüsü kazandıktan sonra, şehrin merkezi için kullanılan "Amid" ismi terk edilmiş ve hem bölgeyi hem de merkezi sancak için "Diyarbekir" (Diyar-ı Bekr) adı benimsenmiştir.

Diyarbakır'ın adının değişim süreci üzerine yapılan çalışmalar, Türk Dil Kurumu'nun Haziran 1938 sayısında özetlenmiştir. Atatürk'ün 17 Kasım 1937'de Diyarbekir'den Elazığ'a geçtiği gece gerçekleşen bir dil tartışmasının ardından, Türk Dil Kurumu'na gönderilen bir telgrafla şehrin adının "Diyarbakır" olarak değiştirilmesine karar verilmiştir.

Atatürk'ün talimatı

"Diyarbekir şehrinin isminin etimolojisine dair etüt var mıdır? Esasta bu şehrin ismi 'Bakır memleketi' manasına olan 'Diyarbakır' olması gerektir ve artık bu isimle tanınacaktır. Dil Kurumu'nun bu hususta Tarih Kurumu ile iş birliği yaparak, historik ve lengüistik tetkikatta bulunması emrediliyor. Balıkesir saylavı İsmail Hakkı'nın da mesai birliğine davet edilmesi faydalı olacaktır. Tetkikatın titizlikle yapılmasını ve mümkün ise neticelerin takiben bildirilmesini saygılarımla dilerim."

Bu değişiklik, şehirde bakır madenciliği olmamasına rağmen, il genelinde yaygın ancak kayda değer olmayan bir bakır madenciliği faaliyeti bulunmasına rağmen gerçekleşmiştir.