Dünya klasikleri arasında yer alan Franz Kafka'nın "Dava" adlı romanı, bir sabah uyandığında kendisini sebebini anlamadığı bir suç nedeniyle dava edilmiş bulan Josef K. adlı kahramanın absürt durumunu anlatır. Kafka'nın gerçeküstü eserleri arasında önemli bir yere sahip olan "Dava", tamamlanmamış bölümleriyle birlikte yazarın ölümünden iki yıl sonra, 1925'te yakın arkadaşı Max Brod'un katkılarıyla yayımlanmıştır. Roman, 1962 yılında Orson Welles tarafından filme uyarlanmıştır.

Franz Kafka Kimdir

Dava Kitabı Konusu Nedir?

Bir bankada sıradan bir memur olarak çalışan genç adama, bir gün anlamsız bir sebeple dava açılır. Nasıl işlendiği anlaşılmayan ve ulaşılması imkânsız görünen mahkemenin gizemini çözmeye çalışırken, genç adam tuhaf ilişkiler kurar ve giderek şüphe ve evhamların içine çekilir. Roman, insanı labirentte çaresizce dolanan bir fareye dönüştüren atmosferiyle, gerçekten karanlık bir kara mizah başyapıtıdır. Bu atmosfer, bazen bürokratik saçmalıkların bazen de otoriter rejimlerin dehşetli bir temsili olarak yorumlanır. Her durumda, "Dava," çağa damgasını vurmuş romanlardan biridir. Yüzyılı aşkın bir süredir dünyanın dört bir yanındaki birçok büyük yazar, eserlerinde "Dava"nın temalarıyla boğuşmakta, deyim yerindeyse "Dava"yla diyalog kurmaktadır. Josef K., otuzuncu doğum gününde bilinmeyen bir sebeple  tutuklanır ve sorguya alınır. Durum tamamen anlamsızdır; yasalar belirsiz, mahkeme ise gizemlidir. Josef K., ne olduğunu bile bilmediği bir suçla itham edildiğini öğrenir. İnatla ama sonuçsuz bir şekilde, giderek artan saçmalıklara ve zorluklara karşı koymaya çalışır. Bir yıl süren bu mücadele, şehir kapısında idam edilmesiyle son bulur.

Dava Kitabı Kısa Özeti

Bekar ve içedönük bir insan olan Josef K., 30 yaşındadır ve bir bankada çalışmaktadır. Hayatını bir boşluk içinde sürdürmektedir. Bir sabah aniden tutuklanır, ancak normal hayatına devam edebileceği söylenir. Ne ile suçlandığı bildirilmediğinden, başlangıçta yaşadıklarını bir şaka zanneder, fakat kısa sürede durumun ciddiyetini fark eder. Tutuklanma sebebini araştırsa da, saçmalığın ardındaki anlamı bulmayı anlamsız bulur ve davasına odaklanır. Josef K., tutuklanmasına rağmen işine devam eder. Görevlilere göre, tutuklama makamı suçluyu değil, suçlu tutuklama makamını seçmektedir. Yargılamalar farklı yerlerde yapılır ve dava yıllarca sürer, ancak beraat umudu yoktur. Temyize gitmek ister, fakat bu da mümkün olmaz. Mahkeme salonundaki hukuk kitaplarına göz atar, fakat muhatap bulamaz. Çalıştığı bankada, kaldığı pansiyonda, nereye giderse gitsin herkes bu olayın farkındadır ve açıklanamaz bir şekilde ona karşı bir bilgiye sahiptir. Josef K., bir türlü savunma yapamaz ve mahkemeyi tanımaya çalışır. K., ressam Titorelli ile görüşür ve davanın olası sonuçlarını öğrenir. Papazdan danışmanlık alır. En sonunda, yaşananlar onu yıpratır ve olayları çözemeyeceğini anlayarak teslim olur. Ancak dava onun için bir saplantıya dönüşmüştür. Davanın merkezinde kendisinin olduğunu ve davanın kendisi üzerinden yürüdüğünü fark eder. Boyun eğer ve cezasını bekler. En sonunda idam edilir, fakat idam sırasında yandaki binanın ışık saçan üst katındaki pencereden bir insanın kollarını dışarı uzattığını görür. Bu kolun kendisi için bir umut olduğunu düşünür. Kafka’nın burada anlatmak istediği, Josef K.'nin yaşam ya da dünya tarafından çoktan tutuklanmış olduğudur; ama bunun nedenini hiçbir zaman fark edememesidir.

Kaynak: haber merkezi