Nisan 1986'da, Çernobil Nükleer Santrali'nin 4 numaralı reaktörünün patlamasıyla başlayan Çernobil faciası, tarihin en büyük nükleer felaketlerinden biri olarak kaydedildi. Patlama sonrası 300,000'den fazla kişi tahliye edildi ve facia, işçilerin ölümlerine ve 2011 itibarıyla 15 çocuk tiroid kanseri ölümüne yol açtı. Günümüzde Çernobil Kısıtlama Bölgesi'nde hâlâ az sayıda insan yaşamaktadır ancak çocukların burada yaşamasına izin verilmemektedir.

Çernobil'in En Radyoaktif Bölgesindeki Korkunç Keşif

Yes Theory belgeseli için bir adam, Çernobil Kısıtlama Bölgesi'ndeki tek otelde 50 saat geçirme kararı aldı ve dünyanın en radyoaktif yerinde bu süre zarfında üzücü bir hikaye ortaya çıkardı. Belgesel ekibi, Çernobil uzmanı Mykahilo Teslenko'dan bölge hakkında bilgi aldı. Teslenko, ekibe radyasyon maruziyetlerini kaydedecek 'vücut sayaçları' sağladı ve eski bir 'hayalet kasaba' ziyaretinin ardından 'kısıtlama bölgesine geri dönen bazı büyükannelerle' karşılaştılar.

Teslenko'nun anlatımına göre, bölgenin tekrar güvenli hale gelmesinin uzun zaman alacağı bilgisini verdikten sonra kendi ailesinin trajik geçmişini açıkladı. Teslenko'nun büyükbabası, facia sonrası bölgedeki temizliği üstlenen 'sıvılaştırıcılar' arasında yer alıyordu. “Büyükbabam, bu bölgede yüksek dozda radyasyon aldı ve bu, onun erken ölümüne neden oldu,” dedi Teslenko. Büyükbabası, Çernobil faciasından sonra sadece 39 yaşında hayatını kaybetmişti.

Hayatta Kalma ve İyileşme

Teslenko'nun ardından, facianın ardından hayatta kalan bir sıvılaştırıcıyla röportaj yaptı. Sergii Mirnyi, Sovyetler Birliği döneminde sivil kimyager olarak görev yaptı ve facia sonrası yardım için çağrıldı. “Çernobil, sıvılaştırıcılar için gerçek bir felaketti. PTSD yaşadım,” dedi Mirnyi. 35 gün ve gece boyunca kesintisiz çalıştığını belirten Mirnyi, Çernobil'in kendisini daha güçlü, sorumlu ve insani bir şekilde dönüştürdüğünü vurguladı.

Belgesel sunucusu, Çernobil'deki 50 saatlik deneyimini 'yıkıcı' olarak tanımladı ancak bu süreçte hayatta kalanların cesur hikayelerinden ilham aldığını belirtti. “En karanlık yerlerde bile, cesaret arayışının ve olumlu bir perspektifin seçilebileceğini öğrendim,” dedi. Çernobil'in karanlık gölgesinin altında bile insan ruhunun direncinin ve umudunun ışığı aradığını vurguladı.

Kaynak: Haber Merkezi