İzmir

Ege Üniversitesi ile Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi'nden çevre için ortak proje

Ege Üniversitesi ile Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi arasındaki Orhun Değişim Programı, çevre kirliliğinin izlenmesi ve sürdürülebilir yaşam için önemli bir projenin ortaya çıkmasını sağladı. EÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlkin Şengün, Orhun Değişim Programı ile gerçekleştirilen akademik hareketliliklerin, bilimsel katkıya dönüşmeye devam ettiğini belirtti

Abone Ol

Ege Üniversitesi (EÜ) ile Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi arasındaki Orhun Değişim Programı çerçevesinde yürütülen akademik iş birliği, çevre kirliliğinin izlenmesi ve sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlayacak önemli bir projeyi hayata geçirdi. Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Nurzat Totubaeva liderliğinde yürütülen projeye, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyokimya Bölümü’nden Prof. Dr. Sinan Akgöl ve Biyomühendislik Bölümü’nden Dr. Emre Dokuzparmak ile yüksek lisans öğrencileri de katkı sağlıyor.

Proje kapsamında Kırgızistan'da kurulacak ilk biyosensör laboratuvarında, su kalitesinin Klorofil-A düzeyleri üzerinden izlenmesi sağlanacak. Ayrıca, çevre kirliliğini izlemek için geliştirilecek diğer nanobiyosensör sistemleri ile çeşitli çevresel parametreler hızlı ve doğru bir şekilde ölçülebilecek.

Akademik hareketliliğin önemi

Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlkin Şengün, Orhun Değişim Programı ile sürdürülen akademik hareketliliğin, hem Kırgızistan’da hem de küresel çevre sorunlarına karşı mücadelede önemli bir katkı sağlayacağını, çevre duyarlılığına yönelik bu projeyi, üniversitenin bilimsel katkılarının bir parçası olarak görmekten mutlu olduklarını ifade etti.

Sürdürülebilirlik hedefine katkı

Projede yer alan Prof. Dr. Sinan Akgöl, su kalitesinin korunmasında Klorofil-A ölçümünün önemine dikkat çekerek, taşınabilir ve düşük maliyetli nanoteknolojik sensörler ile Klorofil-A seviyelerini hızlı bir şekilde ölçmeyi hedeflediklerini, bu projeyle yalnızca su kalitesini izlemekle kalmayacaklarını, aynı zamanda sürdürülebilirlik hedeflerine de katkı sağlamış olacaklarını dile getirdi.