İzmir’de geçtiğimiz aylarda düzenlenen Uluslararası Film ve Müzik Festivali’ni sizlerle bu köşede paylaşmıştım. Gösterimde izlediğim ‘Kabahat’ filmi aklımın bir köşesinde kaldı. Film, annesi ile birlikte yaz tatili için babaannesinin yanına giden Reyhan’ın hikayesini anlatıyor.
Ama ne hikaye…
Tabuların ve batıl inançların çok olduğu köyde Reyhan, regl oluyor. Bunu kimseye söyleyemeyen kız, sadece yakın arkadaşı Şükran ile paylaşıyor. Buraya kadar her şey normal. Ama köydeki tabular ve batıl inançlar Reyhan’ın kafasını iyice karıştırıyor. Yıkanmaması halinde başına gelebilecek tuhaflıklar anlatılıyor. İzlemek isteyenler için daha fazla ipucu vermeyeyim.
Kadınların maruz kaldığı bu baskı sadece Türkiye’de değil tüm dünyada geçerli.
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan haberde okuduklarım, ‘Hala mı?’ dedirtti. Ancak bir yandan da neden şaşırdığımı sorguladım. Bacha posh, kadın sünneti ve çocuk gelin gibi gelenekler hala devam ederken…
Bu kez “Chhaupadi’ uygulaması ile karşı karşıyayız. Yer ise Güney Asya ülkesi Nepal. Yıllardır süregelen ve regl dönemindeki kadınların ve kız çocuklarının evlerinin dışındaki barakalarda zorla tutulduğu bir gelenek.
Bu gelenek ne yazık ki trajik bir ölüme neden oldu.
Kurbanın ismi ise Anita Chand.
Daha 16 yaşındaydı.
Regl dönemi nedeniyle evlerinden dışarı çıkmak zorunda bırakılan 16 yaşındaki Anita Chand, evinin dışındaki bir barakada kaldı. Bu zorlu koşullarda yaşamını sürdürmeye çalışan genç kız, bir yılanın sokması sonucu hayatını kaybetti.
Anita Chand'ın ölümü, 2019 yılından bu yana Nepal'de bu uygulama nedeniyle rapor edilen ilk ölüm olarak kayıtlara geçti. Ancak aile, kızlarının ölümünün regl dönemiyle ilgili olmadığını savunuyor
Ne kadar ilkel bir gelenek.
Yasal olmayan ve tartışmalı bir uygulama olan ‘Chhaupadi’ye göre regl süreci ‘temiz olmayan’ bir dönem olarak kabul ediliyor. Bu kişilere dokunulmazlık tanınması inancına dayanıyor.
Regl olan kadınlar ve kız çocukları evlerinin dışında ayrı barakalarda geçiriyorlar bu süreci.
Nepal'de 2005 yılında suç olarak kabul edilen "chhaupadi" uygulaması, tespit edildiğinde 3 aya kadar hapis cezası ve para cezası öngörüyor.
Ancak bu inancın toplumsal kökleri derin olduğundan, tam anlamıyla sona erdirilmesi için daha fazla çaba gerekmekte.
Maalesef gelişmemiş ülkelerde durum bu.
Kelimeleri yazıya dökerken yine tarihçi İbni Haldun’un ‘Coğrafya Kaderdir’ cümlesi aklıma geldi.
Fakat kadının her yerde kadın olduğunun unutulmadığı bir dünya için mücadelemizi sonuna kadar sürdürmeliyiz.
Bunun yolu da eğitimden geçiyor.