Türkiye’de eğitim gün geçtikçe bir ticaret alanı olarak görülmeye devam ederken, eğitimde en çok mağdur olan kişiler ise öğretmenler. Özel sektörde çalışan öğretmenler, hak ettikleri maaşın yanı sıra yan haklarını da alamıyorlar. Binlerce liraya eğitimin verildiği özel okullarda asgari ücrete çalışmak zorunda kalan öğretmenler, hak ettikleri maaşlarını alamamalarının yanı sıra, ek ders ücretleri olmak üzere birçok yan haklara da sahip değiller. Bu adaletsiz düzende haklarını aramaya devam edeceklerini kaydeden Özel Sektör Öğretmenleri Birlikteliği Derneği (ÖSÖB-DER) Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Dağlı, sektörün “Haksız kazanç kapısı”na dönüştüğünü belirtti.

Volkan Dağlı

“Ek dersler ödenmiyor”

Dağlı, MEB’de aday öğretmen, uzman öğretmen gibi tanımlamalar olduğunu, ancak özel sektör öğretmenlerinin kanunda yer almadıklarını düşündüğünü söyledi. Öğretmenlerin asgari ücretle çalışmak zorunda kaldığı, bunun yanında ise ek ücretlerini çoğu zaman alamadıklarını belirten Dağlı, bu durumun adaletsiz bir durum olduğunu söyledi. Özel sektör öğretmenlerinin hizmet işçisi statüsünde görüldüğünü belirten Dağlı, haftada 40 saatlik çalışma sisteminin üzerine çıkılmadığı sürece ek ders almak zorunda olmadıklarını, ancak çoğu okulda ek dersler yapıldığı takdirde ek ödeme alamadıklarını söyledi. Konuyla ilgili yaptıkları anket çalışmalarında öğretmenlerin sektörden şikayetçi olduklarını gördüklerini ve bu anketlerde yüzde 4 oranında sektörle ilgili sorunu olmadığını söyleyen, yüzde 96 oranında ise öğretmenlerin çalışma şartlarından memnun olmadığını gördüklerini söyledi.

“Öğretmenler sömürülüyor”

Sektörün iyileştirilebilmesi için sadece özel sektör öğretmenlerinin değil tüm eğitimcilerin bir araya gelmesi gerektiğini kaydeden Dağlı, sektörün tam bir haksız kazanç kapısı haline geldiğini belirtti. Kamuda çalışan, özelde çalışan farkı olmaksızın, tüm eğitimcilerin bir araya gelerek sorunlarını belirterek haklarını araması gerektiğini söyleyen Dağlı, “Özel sektör öğretmenlerinin kanun önünde en düşük maaşı alan MEB öğretmenleri kadar maaş alması zorunlu iken bu kanun kaldırıldı. Bunun kaldırılması sonrasında özel sektör öğretmenleri asgari ücrete ve hatta çok daha düşük maaşlara çalıştırılmaya başlandı. Yani bu durum çok güzel şekilde kullanıldı. Öğretmenlerin sömürülmeye başlandığı düzenin başlangıcı bu kanunun kaldırılmasıyla oldu. Haftalık 40 saat çalışan bir öğretmen, ek derslerinin ücretini alamamaya, birçok nöbet ve toplantının da gelirlerini hak ettikleri halde alamamaya başladı. İşte bu da ‘Haksız kazanç kapısı’ haline gelen okulların bir ticarethaneye dönüşmesinin yolunu açtı” dedi.

‘Maaşlar asgari ücretten az’

MEB’in özel sektörde çalışan öğretmenleri yalnız bıraktığını belirten Eğitim Sen 1 No’lu Şube Başkanı Nafiz Ceylan, önceleri özel sektör öğretmenlerinin taban maaşlarında sınırlama olduğunu ancak bu sınırlamanın kalktığını yineledi. MEB’in özel sektör öğretmenlerini Meslek Kanunu içerisine almadığını kaydeden Ceylan, “Öğretmenlerimiz kendi meslek haklarından yararlanamıyor. Atananlardan hiçbir farkları yok. Aynı okullarda eğitim almış, diplomalı öğretmenlerimiz, gerek sınavlar gerekse mülakatlardaki liyakatsizlikler nedeniyle atanamıyor ve mecburen özel sektörde çalışmak zorunda kalıyor. Buralarda ise hak ettikleri maaşları bırakın asgari ücreti, asgari ücretin çok altında maaşlara çalışıyorlar” diye konuştu. 

Nafiz Ceylan (2)

‘Rant peşindeki patronlar’

Özel sektör öğretmenlerinin ek ders, mesai, nöbet gibi ücretlerini alamadıklarını vurgulayan Eğitimsen 1 Nolu Şube Başkanı Nafiz Ceylan, “Ek ücretlerini alamayan öğretmenlerimiz bir de bu ticarethaneye dönüşen kurumlarda, yemek, yol gibi ücretleri de ceplerinden karşılamak zorunda kalıyor. Öğretmenlerimiz üzerinden rant elde etmeye çalışan patronlara izin verilmemesi gerekiyor, ancak maalesef patronlardan yana olan iktidar öğretmenlerimizi göz ardı ediyor. Öğretmenlerimiz atanamadıkları gibi asgari ücretin de altında olan maaşlara çalışmak zorunda kalıyor” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: Mutlu Duman