Osmanlı İmparatorluğu'nun geniş coğrafyasında sayısız fetih ve zaferlere imza atan birçok padişah, tarihin akışını değiştirmiştir. Bu padişahlar arasında "Eğri Fatihi" olarak bilinen biri vardır ki, onun kimliği ve bu unvanı almasının arkasındaki nedenler, tarihçilerin ve meraklıların ilgisini çeker. Eğri Fatihi olarak adlandırılan bu padişah kimdir ve hangi zaferlerle bu unvanı kazanmıştır? Onun döneminde gerçekleşen önemli olaylar ve bu unvanın tarihsel bağlamı, Osmanlı tarihinin anlaşılması açısından ne kadar önemlidir? Gelin, bu soruların yanıtlarını birlikte arayalım.

Eğri Fatihi: III. Mehmed

Eğri Fatihi olarak bilinen Osmanlı padişahı III. Mehmed'dir. III. Mehmed, Osmanlı İmparatorluğu'nun 13. padişahı ve 92. İslam halifesi olarak hüküm sürmüştür. Eğri Fatihi unvanını, Avusturya'ya karşı kazandığı Eğri Kuşatması'ndaki başarısı nedeniyle almıştır. Bu kuşatma sırasında ordusunun başında yer alarak Eğri Kalesi'ni ele geçirmiş ve önemli bir zafer elde etmiştir.

III. Mehmed , divan edebiyatındaki mahlasıyla Adlî (26 Mayıs 1566, Manisa – 21 Aralık 1603, İstanbul), Osmanlı İmparatorluğu'nun 13. padişahı ve 92. İslam halifesiydi. Sancak görevine gönderilen son Osmanlı padişahı olan III. Mehmed, Kanuni Sultan Süleyman'dan sonra sefere çıkan ilk padişahtı. Eğri Kuşatması'nda ordusunun başında yer alarak Avusturya'ya karşı zafer kazanmış ve bu sebeple "Eğri Fatihi" unvanını almıştır. Onun döneminde gerçekleştirilen Haçova Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa topraklarında kazandığı son büyük zaferdir. III. Mehmed, sancak sistemini kaldırmış ve Celali İsyanları'nı 1595-1603 yılları arasında kanlı bir şekilde bastırmıştır.

Padişahlık Öncesi

III. Mehmed, III. Murad ile aslen Venedikli olan ve Osmanlı denizcileri tarafından kaçırılıp köle edilmeden önceki adıyla Sofia Baffo olan Safiye Sultan'ın oğludur. İsmi, büyük dedesi Kanuni Sultan Süleyman tarafından, II. Mehmed'e benzemesi için konulmuştur. Şehzadeliğinde, İbrahim Cafer Efendi ve Pir Mehmed Azmi Efendi gibi dönemin tanınmış alimlerinden eğitim almıştır. 1583 yılında Manisa sancağı valiliğine tayin edilen III. Mehmed, 1595'te babası III. Murad'ın vefatı üzerine Osmanlı tahtına çıkmıştır.

Saltanatı

EĞRİ FATİHİ SULTAN III. MEHMED Yeni Bakış Gazetesi

Kardeş Katli Meselesi

Sultan III. Mehmed, tahta çıkar çıkmaz 19 kardeşini boğdurmuştur. Bu olay, Osmanlı tarihinin en kanlı hadiselerinden biri olarak kaydedilmiştir, zira öldürülenlerin çoğu bebekti. Halk bu olaydan sonra III. Mehmed'e kin beslemiş ve onu sevmemiştir. 35. padişah Mehmed Reşad, kılıç kuşanma merasiminin ardından dedelerinin kabirlerini ziyaret ederken III. Mehmed'in kabrine gitmemiş ve "Ben çocuk katilinin kabrini ziyaret etmek istemiyorum." demiştir. Bu olay, Osmanlı Hanedanı'nın bile bu meseleden rahatsızlık duyduğuna işaret eder.

Avusturya ve Eflak Seferleri

III. Mehmed tahta çıktığında, babası III. Murad döneminde başlayan Osmanlı-Avusturya Savaşı devam etmekteydi. Sultan Mehmed, Avusturya ve Eflak sorunlarıyla ilgilenmiş; 1595'te Avusturya kuvvetleri Estergon Kalesi'ni kuşatmış, ancak Mehmed Paşa yardım göndermemiştir. Estergon Kalesi kahramanca direnmesine rağmen, Avusturyalıların sayıca üstünlüğü karşısında teslim olmak zorunda kalmıştır.

Sinan Paşa, Eflak Prensi Mihai Viteazul üzerine seferler düzenlemiş ve Osmanlı kuvvetleri Bükreş ve Tırgovişte'yi ele geçirmişlerdir. Ancak Mihai'nin karşı saldırıları sonucunda Osmanlı kuvvetleri geri çekilmek zorunda kalmış ve birçok asker bataklıklarda can vermiştir. Tuna'dan karşı kıyıya geçerken gerekli önlemler alınmadığı için Osmanlı akıncıları büyük kayıplar vermiştir.

Eğri Kalesi'nin Fethi

Durumun kötüye gittiğini gören III. Mehmed, devlet büyüklerini toplayarak "Dedelerimiz gibi sefere biz de çıkacağız." demiş ve annesi Safiye Sultan'ın karşı çıkışına rağmen "Biz Sultan oğlu sultanız, sefere çıkacağız." diyerek kararını kesinleştirmiştir. 20 Haziran'da ordu harekete geçmiş ve Eğri Kalesi 12 Ekim 1596'da teslim olmuştur.

Haçova Muharebesi

Eğri Kalesi'nin fethinden sonra Osmanlı birlikleri, 15 Ekim 1596'da Haçova'da büyük bir Avrupa ordusuyla karşılaşmıştır. Haçova Savaşı'nda Osmanlı birlikleri, düşman birliklerinin tüfek atışlarına maruz kalmış ve pek çok Osmanlı askeri ölmüştür. Ancak Osmanlı ordusu, geri hizmetlilerin beklenmedik saldırısıyla düşmanı paniğe düşürmüş ve zafer kazanılmıştır. Bu savaşa, geri hizmetlilerin katkısı nedeniyle "Kepçe Kazan Savaşı" da denir.

Kaynak: Haber Merkezi