Dünya gündemi ne Gazze, ne de insanlığın değer kaybettiği başka bir noktada… Herkes bugün açıklanacak ABD enflasyon verilerini bekliyor. Altın, dolar, borsa ve kripto para yatırımcıları için ekim ayı ABD enflasyon verileri hayati bir önem arz ediyor.
Küresel piyasaların yaşadığı bu tedirginlik bütün piyasa aktörleri tarafından biraz da endişeyle takip edilmektedir. ABD'de TÜFE Eylül verisi beklentisi % 0,3 idi; gerçekleşme % 0,4 olunca ekonomi bir sarsılmıştı, ancak FED buna aşırı tepki vermemiş, faiz kararında bir defa daha pas geçmekle yetinmişti.
14 Kasım 2023 Salı günü (Bugün) saat 16.30'da açıklanacak ABD enflasyon verileri piyasaların nefeslerini tuttuğu bir an olarak bir defa daha gündemde. FED yetkililerine kalırsa “enflasyonla mücadele henüz bitmedi.” Önceki faiz artırımlarının sonuçları da alınmadı… Dolayısıyla evvelce başlatılan politika sonuçlarını almadan yeni hamlelere lüzum yok. Tamam! Bunu bir an için doğru kabul etsek bile her ekonomi politikasının kendine göre bir yan etkisi var. Faiz artırımından en çok şikayetçi olanlardan gayrımenkul sektörü, yüksek maliyetler sebebiyle satışların durduğu ve ekonominin yavaşladığı yönünde görüş beyan etmekteler.
Faizlerin artmama durumu en çok hisse senedi piyasalarına yaramış durumda. Enflasyonla mücadele faiz artırımına gerek kalmadan olabilecekse pozisyonlarını buna göre değiştirmiş durumdalar…
IMF’nin Avrupa Merkez Bankası’nı (ECB) faizleri % 4’ün altına indirmemesi konusunda uyarması, daha büyük sorunlar ve daha büyük faiz operasyonlarını gerektirebileceği endişesi ile önemli olmuştur. Dünya genelinde enflasyonla mücadelede gerektiği kadar adım atılıp atılmadığı ise başka bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Merkez bankalarının fiyat istikrarı konusundaki endişelerinin hala devam etmesi piyasa belirsizliklerini tetiklemektedir.
FED başkanı J. Powell'in “gerekirse faiz arttırma konusunda bir an tereddüt etmeyiz!” ifadesi, fazlasıyla “şahin” bir ifade olmuştu ama yine de fiyatlanmadı. Enflasyon için % 2 hedefine gelinmediğini belirten Powell, para politikasını daha da sıkılaştırma konusunun hep var olduğunu söyledi. Büyümenin, aynı zamanda enflasyonun da düşmesi önünde bir engel olduğunu belirtti. FED açısından büyüme, iş gücü piyasası için de bir dengesizlik doğurmaktadır.
Türkiye için yüksek faiz yeterince sıkılaştırıcı bir durum. İhracatçı, sıkılaşma politikaları arasında üretim ve ihracat yapmak için finansmana erişimde güçlük yaşamaktadır. Özel bankaların verdiği kredilerdeki faiz oranı ise % 55-60’ları buluyor. Kredilerde günlük faizlerinin % 65-70’lere kadar çıkması Türkiye açısından da üretim riski anlamına gelmektedir. Piyasaların nakit akışında uygun faizli kredi bulma güçlüğü yakın geleceğin en büyük tehdididir.